Çay meselesi, karşının taksisi, dürbün satışı
Güncelleme : 31.08.2008 00:24
* Çay, Türkler için önemli bir mesele. "Bi çayımı iç," çok kapıyı açar. Kahve zincirleri istediği kadar çoğalsın, çayın tahtını sallamaları epey zor. Bu zincirlerden Caffe Nero, durumu iyi kavramış olacak ki, çok lezzetli demli çay veriyor. Kartonda da alabiliyorsunuz. Diğer zincirlerdeki gibi tatsız tuzsuz sallama çaylara benzemiyor.
* "Ben karşının taksisiyim," cümlesinin yol bilmemek için geçerli bir sebep haline dönüştürüldüğünün farkında mısınız? Geçenlerde Osmanbey'den taksiye binip "Vatan gazetesinin oraya lütfen," dedim. "Vatan derken?" dedi şoför. "Esentepe'ye doğru gidelim," dedim, Mecidiyeköy'e geldiğinde "Ne taraftan?" dedi. Bir kez de Taksim Meydanı'na geldiğimizde "AKM'nin önünde ineceğim," demiştim, "AKM neresiydi abla?" demişti adam. Ben artık 'tarif karşılığı indirim' kampanyası başlatmak istiyorum.
* Talimhane biliyorsunuz araç trafiğine kapandı, turistler için cazibe merkezi olacağı söylendi. Geçen cuma gecesi yolum buraya düştü; Talimhane, Gümbet olmuş. Ama İngilizlerle değil Araplarla dolu. O gece bir de konser vardı, yeni bitmişti sanırım, etraf savaş alanı gibiydi. Buradaki dükkânlar o kadar turistik ki, biraz asabınız bozuluyor. Bir de bira diğer marketlere göre daha pahalı. Nedenini sorunca "Ama buranın kirası," diye başlıyorlar. Size de empati kurup "Yaa vah vah," deyip parayı uzatmak kalıyor.
* Şu dolmuşların orta koltukları iki kişilik mi, üç mü? Artık bir karar verseler de rahatlasak.
* Geçen gün sokak arasında bir kafede oturuyorduk. Bir satıcı yaklaştı. Su değil, kâğıt mendil değil, tespih değil, dürbün satıyordu. Bildiğiniz dürbün.
Yayın tarihi: 31 Ağustos 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/31/pz/haber,9AF6FEBFC9A5402B821917D96B8EDE5D.html
Tüm hakları saklıdır.