Küreselleşmeye 'yerel' yaklaşım

EVRİM ALTUĞ

Güncelleme : 22.08.2008 01:45

Eş küratörlüğünü Vasıf Kortun'un üstlendiği 6. Uluslararası Taipei Bienali, 13 Eylül'de Tayvan'ın Taipei kentinde başlayacak. Kentin kamusal noktalarına odaklanan 47 sanatçının yapıtları, küreselleşme ve neo-liberal kapitalist dünyayı sorguluyor. Bienale Türkiye'den de isimler katılıyor..

Taipei Güzel Sanatlar Müzesi tarafından düzenlenen Uluslararası Taipei Bienali'nin altıncısı, İstanbul Bienali Danışma Kurulu Üyesi ve Platform Garanti Güncel Sanat Merkezi Direktörü, küratör Vasıf Kortun ve Almanya-Tayvan kökenli meslektaşı Manray Hsu'nun işbirliğiyle, 13 Eylül'de Taipei'de başlıyor. 47 sanatçı ve sanatçı inisiyatifinin yer alacağı bienalde Türkiye'den de isimler katılıyor. Yerel sanatçı inisiyatifi Intervention Team ile Kazanacağız - We Will Win isimli yerleştirmesi aracılığı ile işbirliği yapan sanatçı Burak Delier, yaşamı ve çalışmalarını Almanya'da sürdüren Nevin Aladağ ve 10. İstanbul Bienali'ndeki Backpacks projesiyle tanıdığımız Nasan Tur, bunların arasında. 6.Bienal bunun dışında Arjantin'den Rusya'ya, Romanya'dan İskoçya'ya, ABD'den Kore ve Slovenya'ya kadar sanatçı çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor. Etkinlik bu yıl, Taipei Bienali'nin ana mekânı olarak belirlenen Taipei Güzel Sanatlar Müzesi binasında sergilenen eserlerin yanı sıra, Bira Fabrikası, Taipei Meydanı'nda bulunan megadijital ekran, Taipei Art Park, Zhongxiao Xinsheng MRT İstasyonu ve Quidong Sokağı 13 Numara'daki yapıtları sanat meraklılarına sunmayı amaçlıyor. Bienal aynı zamanda, farklı mahallelerdeki reklam panolarını kullanarak kente yayılmayı ve beklenmedik anlarda görünür olabilmeyi de hedefliyor. Bunlara ek olarak, küratörlerin daveti üzerine sanatçı ve aktivist Oliver Ressler'in, bienal bağlamındaki direniş hareketlerine adayacağı 'Çok Sayıda Dünyanın Sığdığı Bir Dünya' sergisi de kapılarını bienal izleyicisine açacak.

HER YERİN SIKINTISI
AYNI Kortun ve Hsu'nun 45'in üzerinde sanatçı ve projeyle düzenlediği 6. Tayvan Bienali'nin çıkış noktası, neoliberal kapitalist küreselleşme ve bununla bağıntılı temalardan meydana gelen bir ağ oluşturmuş. Serginin, izlenen yapıtlar üzerinden araştırdığı konular da, hem Tayvan hem de dünyanın geri kalanına aşina gibi: Göçmen ve kaçak işçilik koşulları, hareketlilik, sınırlar, bölünmüş devletler ve mikro-uluslar, sürekli savaş durumu, ekolojik çöküş, küresel huzursuzluk ve değişim olasılıkları, bu konulardan birkaçı. Bu anlamda bienal için, olabildiğince çok sanatçıdan bu etkinliğe özel işler üretmeleri istenmiş. Bienalde ayrıca, aynı imzaların eski ve yeni yapıtlarının da bir arada sergilenmesi planlanmış. Etkinlik kapsamında bunun yanı sıra, şehre yönelik türlü performans ve müdahaleler de hazırlanmış. Etkinliğin ilginç odak noktalarından biri ise, Bira Fabrikası'nın günlük işleyişi içinde sergiye dahil edilecek olması. Küratörlere bakılırsa mekân böylece tecrit edilmiş bir sergi alanı yerine, gerçek bir yer olarak kullanılmış olacak. Tayvan Bienali, beraberinde kimi alternatif yan etkinlikleri de getiriyor. Bunlar arasında bir sanat inisiyatifi olan Dictionary of War ile birlikte, 24 ve 25 Ekim'de düzenlenecek bir konferans,

Haberin fotoğrafları

Yayın tarihi: 29 Ağustos 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/29/cm/haber,DDCBDF5460864C4AB0CD22C81D1CE2C4.html
Tüm hakları saklıdır.