kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Ağustos 2008, Perşembe
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
NAZLI ILICAK

Müzikte kalite: Frangoulis

Kuruçeşme Arena'da, Yunanlı şarkıcı Mario Frangoulis şahane bir konser verdi. Dünyada ünlü ama, Türkiye'de o kadar tanınmadığı için, kalabalık bir seyirci kitlesi toplayabileceğini doğrusu pek sanmıyordum. Frangoulis, en üst perdeye kadar çıkabiliyor, yeri göğü inletiyor; fakat gerektiğinde yüreğinden gelen duygulu ve kısık bir sesle de şarkılarını söyleyebiliyor. Meyra, 6 eserle bu konsere iştirak etti. Böylece, uzun yıllar gayret etmesinin, ucuz pop şarkılarıyla kolaya kaçmamasının ödülünü almış oldu. İnşallah bir gün, o da tek başına salonları, meydanları doldurabilir. Gördük ki, kaliteli müziğin de müşterisi var.
Aynı konser, 29 Ağustos'ta Ankara Bilkent'te tekrarlanacaktı. Ama Bilkent Senfoni Orkestrası, son anda, "Ben, klasik ölçüler dışına çıkan şarkılara eşlik etmem" dedi. Mukavelesinin gereğini yerine getirmedi. Bu yüzden hem Ankara'daki konser iptâl edildi, hem de İstanbul'da son anda senfoni orkestrası peşine düşüldü. Borusan Senfoni Orkestrası bazı ilavelerle takviye edildi, Şef de, İzmir'den getirildi. Hem, Ankara'daki konsere Hayrünnisa Gül de katılacaktı. Ankaralılara yazık oldu.
Frangoulis'in, bu kadar duygusal olması, çocuk yaşlarında geçirdiği bir travmadan kaynaklanıyor. Hürriyet'te Ayşe Arman'a anlatmış. Afrika'da anne ve babasıyla yaşarken, günün birinde ailesi onu Yunanistan'daki teyzesinin yanına bırakıyor; hiçbir şey söylemeden geri dönüyor. Küçük Mario, tek bir kelime Yunanca bilmiyor ve teyzesini hiç tanımıyor. Terk edilmiş bir çocuk Frangoulis. Annesine ve erkek kardeşine ancak 4 yıl sonra kavuşabiliyor. Annesi, hiçbir gerekçe göstermeden onu bırakmasının sebebini, inandırıcı bir biçimde hâlâ izah edememiş. Sevgiyi teyzesinde bulan ünlü sanatçı, gelgeç aşklardan ziyade, uzun süren tutkulu sevdaları tercih ettiğini belirtiyor. Sahnede, günümüzün beraberliklerini "Fast Food" dönemi aşklar diye açıkladı. Hani biz diyoruz ya: "Eski radyolar gibi çatıya saklanmış aşk/Leyla ile Mecnun gibi, artık masal olmuş aşk" Ama Frangoulis, annesinin yokluğunu çektiği yıllarda, sevginin bir insanın hayatını olumlu veya olumsuz nasıl değiştirebileceğini öğrenmiş. Hikâyesi, annelerin kulağına da küpe olsun. Ne kadar zor şartlar içinde bulunurlarsa bulunsunlar, çocuklar için en büyük mutluluk, sevgi ve şefkat gördüğü ana kucağındadır.