7'den 70'e pedal sevdası

Bisiklet birçok kişi için çocukluk anılarında kalan bir tutku, bir eğlence aracıdır. Birçoğumuz ilk özgürlüğümüzü pedalları çevirirken tatmışızdır. Belki de ilk kez oyun parkından uzaklaşmamız, mahalle sınırlarını aşmamız da yine bisiklet üzerinde gerçekleşmiştir. Düşmeyi de sapasağlam ayağa kalkmayı da bize iki tekerlekli bu alet öğretmiş, hayat yolunda belki de ilk dersi bize o vermiştir. Ve şimdi bir zamanlar eğlence aracı olarak gördüğümüz aletin çok daha önemli bir işlevi var: Çevreye duyarlı ve ekonomik bir ulaşım aracı olmak... Avrupalıların 1980'li yıllardan itibaren ulaşımın önemli bir parçası olarak gördüğü bisikletin, ülkemizde yaygınlaşması 1990'lı yılları buldu. Ama yine de bisikleti ulaşım aracı olarak görenlerin sayısı yeterli değildi. Ancak her geçen gün artan trafik ve benzin fiyatları, hava kirliliği, bilinçli ve duyarlı kişileri pedal başına geçirdi. Anadolu'da köylerde zaten ulaşım aracı olarak kullanılan, Avrupalının vazgeçemediği bisiklet Türkiye'de İstanbul gibi büyük kentlere de yayıldı. Ve sonunda ana yollarda sırtında çantası, işine ya da gezmeye gidenlerin sayısı yükseldi. Kısacası pedal çevirmek sadece formda kalmak isteyen kadınlar ve çocuklar arasında bir trend olmaktan çıktı, bilinçli tüketicinin de yeni gözdesi oldu.