"İki sene önce, 68 yaşındaki annemin rahim kanseri olduğunu öğrendik. Şoke olduk tabii. Hem radyoterapi hem de kemoterapi gördü. Her muayeneye gittiğimizde, bütün aile sakinleştirici içip gidiyorduk. Annem bu tedavilerden her dönüşünde çok halsiz oluyordu. Hiçbir şey yapamıyordu. Rahmini, tıbben sakıncalı olduğu için alamıyorlardı. Ama o moralini hep yüksek tuttu. Onu yaşatan şey de bu oldu. Ama iki yıl sonra, yani şu sıralar, vücudunun başka bölgelerinde de kanserli hücrelere rastlandı. Yine kemoterapi görmeye başladı. Tedavi sırasında sürekli kustuğu içir 10 kilo zayıfladı. Ama o hâlâ umudunu kaybetmiyor. Babam en büyük destekçisi, hep yanında. Biz çok üzülüyoruz tabii ama o bize de moral veriyor. Bu süreçte benim yaşadığım en büyük zorluk, tedaviye götürürken hep işten izin almak zorunda kalmam. Tedaviler o kadar yıpratıcı ki, ben bazen annemin kanserden değil de kemoterapiden öleceğini düşünüyorum." Ayşegül T. (39)
Yayın tarihi: 24 Ağustos 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/24/pz/haber,0D0B44752BD24473BBA74D7E043B31F2.html
Tüm hakları saklıdır.