Milli atlet Süreyya Ayhan Kop, Olimpiyatlar'da yarışamadığı için çok üzgün olduğunu, yarışması halinde altın madalya alabileceğini söyledi.Milli Atlet Süreyya Ayhan Kop, eşi ve antrenörü olan Yücel Kop ile birlikte Antalya'daki evlerinde televizyonda Olimpiyatlar'daki 1500 metre yarışlarını izlerken soruları cevaplandırdı.
Süreyya Ayhan Kop, şu an Olimpiyatlar'da olamadığı için çok üzgün olduğunu belirterek, ''Olimpiyatlar'da yarışamadığım için çok üzgünüm, yarışsaydım altın madalyayı alırdım. Çok üzgünüm, ama bu konuda utanması gereken çok kişinin olduğunu düşünüyorum. Çünkü Olimpiyatlar'da bütün branşlarda çok kötü bir gidişimiz var. Bu benim için sürpriz olmadı. Çünkü bunun böyle olacağını biliyordum'' dedi.
Süreyya Ayhan Kop, kendisinin 16 yıldır atletizm yaptığını, spordaki bu başarısızlığın ise ilk etapta sporu yönetenlerden kaynaklandığını iddia etti.
OLİMPİYATLAR'DA ALTIN ALIRDIMKop, ''Olimpiyatlarda kalsaydınız finallere kalır mıydınız'' sorusuna da ''Finallere kalmak bir yana, seçmelere baktığımda benim derecem hala koşulmadı. Ben 2003 yılında 3.55.63 koştum. Son 15 yılın en iyi derecesi ve hala bugüne kadar o derece koşulamadı. Yarışsaydım altın madalyam şu an daha garanti olurdu. Bunlar böyle devam ederse biz çok şeyler kaybetmeye mahkum oluruz. Bizim madalyalarımızı başkaları çalmıyor, biz kendi kendimize çalıyoruz'' diye yanıt verdi.
4 senedir bazı sorunlar yaşadığını, bir sporcu için 4 senenin çok uzun zaman olduğunu anlatan Süreyya Ayhan Kop, sadece ''Süreyya Ayhan'' olarak değil, ülke olarak çok şey kaybedildiğini düşündüğünü ifade etti.
Bu şekilde devam edilmesi halinde daha çok şey kaybedileceğini belirten Kop, bundan sonra sporda çok büyük başarılara imza atılacağından ümitli olmadığını söyledi.
Kop, 2004 ile 2008 yılları arasında başına gelenler ile ilgili hala hiç kimsenin ''Ne oldu bu Süreyya Ayhan'a'' demediğinden yakınarak, ''Bunu sormayan bir spor teşkilatı olduğu için hem ben, hem de ülke bu durumda'' dedi.
İzin alıp kampa gittiği için işinden kovulduğunu da iddia eden Ayhan Kop, şöyle konuştu:
''Ben Süreyya Ayhan olarak kendi imkanlarımla Olimpiyatlar için Amerika'ya gidiyorum ve izin almadığım gerekçesiyle işimden oluyorum. Malumunuz ki 2002 Avrupa Şampiyonası'ndan sonra rahmetli Ecevit'in bana verdiği kadro ile Atletizm Federasyonu'nda çalışıyor görünüyorum. İzin istedim vermediler. Ücretsiz izin istedim işimden oldum. Sırf Olimpiyatlar'da kendi imkanlarımla kamp yapıyorum diye. Bu zihniyetle Olimpiyatlar'ın sonucu da bu olur zaten. Son yaşadığımız olayda suçlu olsaydım bu kadar karamsar olmazdım, üzülmezdim. Hala bu işin peşini bırakmıyorum. Benim hedefim bu yıl koşmak değil. Bu nedenle ciddi anlamda antrenman yapmıyorum.''
DAVAMIN TAKİPÇİSİYİMKendisinin hem manen, hem de maddi olarak sıkıntıya girdiğini ve hala davasının peşinde olduğunu ifade eden Ayhan Kop, ''Davam Avrupa Spor Mahkemesi'nde görülüyor. Gerekirse İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğim. Olimpiyatlar'da olmamamın sebebi benim dışımda olanlardır. O nedenle çok üzülüyorum. Başarısızlık benim için sürpriz olmadı''' diye konuştu.
Süreyya Ayhan Kop, atletizmdeki ilerlemeyi de ''milim milim'' diye nitelendirdi. Atletizmin zor bir branş olduğuna dikkati çeken Ayhan Kop, şöyle konuştu:
''Bir ülke atletizm, yüzme ve jimnastik branşlarında başarılı ise o ülke Olimpiyatlar'da başarılı olur. Olimpiyatlar'da başarılı olmak istiyorsak, öncelikle atletizm, yüzme ve jimnastik dallarında madalyalar almamız gerekiyor. Bizim övündüğümüz şu olmamalı: (Biz Olimpiyatlar'a geçen seferden daha fazla sporcu ile gidiyoruz). Bizim orada yarı final hedefimiz olmamalı. Biz Avrupa Şampiyonu, Olimpiyat ikincisi bir ülkeyiz. Hala benim koştuğum derece koşulamadı. Ufak düşünüp ufak ilerlemeyelim. Büyük düşünelim. Atletizmde yarı finale kalabilir düşüncesiyle övünmeyelim. Biz bunu çoktan aştık. Biz bunu 2002 yılında bütün dünyaya gösterdik. Orada çok sporcu gönderiyoruz ya da Olimpiyatlar'da yarı final koşuyoruz övüncümüz olmamalı.''
Türkiye'de bir çok ülkeden çok daha fazla malzeme ve sporcu olduğunu da vurgulayan Ayhan Kop, şöyle devam etti:
''Bizim idareci olarak yapmamız gereken tek şey büyük düşünüp sporcuya sahip çıkmaktır. Sporcu idarecinin yanlışını söyleyince 'Tü, kaka' oluyor, bizim gibi. (Siz bunu yapmışsınız. Sizin yanlışınız bu) dediğiniz an çiziliyorsunuz ve ona karşı gelmiş oluyorsun. Ben niye karşı geleyim? Ben bu işi yapıyorsam doğruları da biliyorumdur. Sen sporun içinden gelme, ondan sonra hata yaptığında ben suçlu olayım. Tepedeki kafaları değiştirirsek her şeyin arkası çorap söküğü gibi gelir. Sporcu yetiştirmek çok zor. Bizden çok ufak ülkelerin madalya sayılarını görüyorsunuz. Bizim onlardan kat kat üstünlüğümüz var. Bizde genç nüfus çok fazla, sağlıklı insanlarız. Çok başarılı olabiliriz. İstediğimiz zaman her şeyi yapabileceğimizi gördük ve gösterdik. Bunu insanlara yaşattık.''
YURT DIŞINDAN SPORCU GETİRİLİP YARIŞTIRILMASIYurt dışından sporcu getirilip yarıştırılması konusuna da değinen Süreyya Ayhan Kop, bu uygulamanın kötü bir karar olmadığını, ülke tanıtımı açısından iyi olduğunu söyledi.
Süreyya Ayhan Kop, ''Asıl kötü olan sonrası. Kulüplerde yurt dışından sporcu getirildiğinde Türk sporcular hemen ikinci plana itiliyor. Ben de bunu yaşadım. Sporcu alıyorsan ona verdiğin değer kadar ülkendeki sporcuya da vermelisin. O ayarı tutturamıyoruz. Biz dışarıdan sporcu almak yerine, sporcu sayımız çok olsun, biz dışarıya sporcu verelim. Bizim gençlerimiz çok yetenekli. Doğu illerine gidin gençleri görün. Onlarda hem yetenek var, hem de o zor şartların verdiği hırs var'' dedi.
''Ben hiç bir şekilde atletizmi bıraktığım açıklamasını yapmadım. yapmayacağım da'' diyen Süreyya Ayhan Kop, atletizmi kendisi ne zaman isterse o zaman bırakacağını, her zaman sporun içinde olacağını söyledi.
Spor yaşantısı sona erdikten sonra gençler yetiştirmek istediğini anlatan Kop, eşiyle bu işe gönül verdiklerini ve bu işi çok sevdiklerini kaydetti.
GELEN YABANCI SPORCU, LOKOMOTİF OLMALISüreyya Ayhan Kop'un eşi ve antrenörü Yücel Kop ise Olimpiyatlar'da alınan sonuçları değerlendirdi.
''Sayın Başbakan'ın üzüntüsünü anladım'' diyen Yücel Kop, ''Sayın Bakan da duramadı Olimpiyatlar'dan kaçtı. Seyredemedi. Organizasyonda ezildi ve geldi. 70 milyon ülkemizin durumu bu olmamalı'' dedi.
Federasyon başkanları ve özellikle Atletizm Federasyon Başkanı'nın ''günü kurtarmak için'' bir takım çabalar gösterdiğini iddia eden Kop, ''Atletizm can çekişiyor. Federasyon başkanının kendisine teklifim hemen istifa etmeli, hatasını kabul etmeli ve tekrar aday olmamalı. Federasyon başkanı atletizmi seviyorsa, atletizmi kurtarmak istiyorsa, kesinlikle çekilmeli. Atletizm hiç bu kadar kötü olmamıştı'' diye konuştu.
Kop, şunları söyledi:
''Yöneticiler duygusal davranıp (Bu bendendir, bu benim arkadaşımdır) zihniyetinden kurtulsun. Olimpiyatlar için iyi bir ekip kurulmadı. 16 sporcu ile atletizm Olimpiyatlar'da temsil ediliyor. 5'i yabancı. Elvan çıktı Olimpiyat ikinciliğini aldı. Diğerlerinde bir şey yok. (Burada en başarılı kim) derseniz, ben (Nevin) derim. Çünkü yarı final koştu. Onların da bir takım sıkıntıları var. İstenilen verimi alamıyorlar. Pisti yoktu, koşamıyordu. 100 metrede yarı final koşmak büyük başarıdır. Kendi çocuğumuzdur. Kendi canımızdan kanımızdan olan bir insandır.''
Yücel Kop, yabancı sporcu alınacaksa eksik olan branşlarda lokomotif görevi görecek sporcular seçilmesi gerektiğini söyledi. Dünyada ilk 3'e girmiş sporcuların seçilmesi gerektiğini belirten Kop, ''Ama biz Selim Bayrak denilen vatandaşı alıyoruz. Sıradan sporcu alıyoruz. Bu işin içinde rant var. İşe yaramayan sporcu alıp getirip kulüp bazında şampiyon olma amacını getiriyoruz. Bu çok yanlış. Selim Bayar ayarında bir Halil Akkaş var. Onun ayarında 3-4 sporcu var. O'nu niye aldınız'' diye konuştu.
GENÇ KAMP MERKEZLERİNE TOPLANSINKop, 2020 Olimpiyatları için bugünden itibaren çalışmak gerektiğini de kaydetti. Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu'dan gençlerin kamp merkezlerine toplanması önerisinde bulunan Yücel Kop, ''O zaman Avrupa Şampiyonası'nda en az 10 madalya alırız. 2020 Olimpiyatları'nda da en az 3-4 madalya alırız. Çok yetenekli sporcular bulunmalı. Antrenörler çok iyi olmalı. Ekipler kurulmalı ve şampiyonluklar alınmalı'' dedi.
Çekiç atmada Eşref Apak'ın 2004 Olimpiyatları'nda aldığı başarıyı da değerlendiren Yücel Kop, bu sporcu için Rusya'dan antrenör getirildiğine dikkati çekti. Rus antrenöre 3 bin dolar maaş verildiğini vurgulayan Kop, şunları söyledi:
''Ama Eşref bu yılki Olimpiyatlar'da bitti. Ancak Eşref çok yetenekli bir sporcu, tekrar toparlayacaktır. Uzun atlama için 7 bin dolara antrenör getirildi, ama Olimpiyatlar'da bir tane yüksek atlamacımız yoktu. Atletizm bu kadar işini bilmez yöneticilere teslim edilmiştir. Başbakanımızın hüzünlü konuşması ve Olimpiyatlar'daki başarısızlığımızı eleştirmesi, spor için umut vericidir. Başarısız olan bütün yöneticilerin çekilmesi gerekir. Atletizm, jimnastik ve yüzmede varsanız Olimpiyatlar'da varsınız. Bunlar temel sporlardır.''