kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Ağustos 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Antalya'daki yangın için 122 bin YTL'lik bağış

Yeni Haber
Antalya'nın Manavgat ve Serik ilçelerinde etkili olan, 31 Temmuz tarihinde başlayıp 5 gün süren orman yangınından sonra başlatılan bağış kampanyasında 122 bin YTL toplandı.

Büyüklüğü ve yol açtığı zararla tarihe geçen yangında oluşan zararın maddi boyutunun 5,4 milyon YTL olduğu bildirildi.

Antalya Valisi Alaaddin Yüksel, Ege ve Akdeniz bölgelerinde son iki yıl içinde meydana gelen yangınların dikkate alınarak, Türkiye'nin orman yangınları ile mücadele stratejisini yeniden analize tabi tutması gerektiğini söyledi. Orman ve mücavirindeki yerleşim birimlerinin tekrar gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Yüksel, binaların yangına dayanıklı malzemeden yapılması gerektiğini ifade etti.

Orman Yangınları Değerlendirme Toplantısı Vali Alaaddin Yüksel başkanlığında, Antalya Orman Bölge Müdürlüğü toplantı salonunda yapıldı. Yangın sonrasında iki bölümden oluşan eylem planı hazırlandığını anlatan Vali Yüksel, birinci bölümün yaşamın normale döndürülmesi, ikincisinin ise ağaçlandırmaya ayrıldığı bilgisini verdi.

Yangının başlangıcından bugüne kadar yapılan çalışmalar hakkında basın mensuplarına bilgi veren Alaaddin Yüksel, yangının ve oluşan zararın büyüklüğü sebebiyle alanın afet bölgesi ilan edildiğini açıkladı. Yeşil örtü ile birlikte yerleşim yerlerini de kül eden yangının yol açtığı zararın 5,4 milyon YTL olduğunu belirten Yüksel, bugüne kadar yapılan yardımlarla ilgili rakamsal bilgiler verdi.

Yangın sonrasında valilik olarak üç devlet bankasında hesap açarak kampanya başlattıklarını anlatan Yüksel, bugüne kadar toplanan bağış miktarının 122 bin YTL olduğu bilgisini verdi. Vali Yüksel, bu paranın 37 bin YTL'sinin ildeki kamu personelinin yaptığı gönüllü bağışlardan oluştuğunu söyledi.

Yanan yerlerin süratle ağaçlandırılacağını dile getiren Yüksel, "Yanan yerlerin bir karışını bile bu amacın dışında bırakmayacağız" dedi.

Yurtiçi ve yurt dışından çok sayıda insanın kendilerine ulaşarak ağaçlandırma taleplerini ilettiğini belirten Yüksel, "Bize 10 dönüm, 20 dönüm, 1 hektar yer verin, 10 sene sonra biz ağaçlandırıp size geri dönelim diye çok iyi niyetli bir takım talepler de geldi. Ancak biz alanı tek elden ağaçlandıracağız. O bölgede ormancılar dışında hiç kimsenin tasarrufuna izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

Orman Genel Müdürlüğü'nün, yanan bölge üzerinde havadan fotoğraf çekerek, yanan ve yanmayan ağaçları tek tek tespit ederek numaraladığını aktaran Yüksel, "Onlar şimdi ağaç ve dikim ayı olan Kasım'da dağların denize bakan bölümlerinden başlamak üzere çalışmaları süratle gerçekleştireceğiz" dedi.

MÜCADELE STRATEJİSİ GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Yüksel, geçen yıl ve bu sene Ege ile Akdeniz bölgelerinde meydana gelen yangınların gözden geçirilmesi halinde yangınların ağırlıklı olarak orman içindeki yerleşim alanları civarında başladığının görüleceğini söyledi. Bu durumun dikkate alınarak orman yangınlarıyla mücadele tanımının daha geniş biçimde analiz edilmesi gerekliliğini ortaya çıkarttığını vurguladı. Son yangında orman teşkilatının yangını söndürmenin dışında yerleşim yerlerindeki evleri de koruması yönündeki taleplerle de karşılaştığını hatırlatan Yüksel sözlerini şöyle sürdürdü:

"O halde Türkiye'de orman yangınları ile mücadele stratejileri yeniden analiz edilmelidir. Orman içi ve mücaviri içindeki yerleşim yerlerindeki yapıların yanmayan malzemeden yapılması gibi bir zorlamanın, müeyyidenin ortaya çıkması gerekmektedir. Binaların yapımında yanmaz kiremitlerin, duvarlardaki akriliklerin yanmayan boyalardan, diğer malzemelerin de ateşe dayanıklı olması zorunluluğu getirilmesi, konut bahçelerinde yangın anında kullanılması için küçük havuzların yaptırılması zorunluluğu getirilmesi gerekmektedir. Köydeki evlerin etrafındaki bitki örtüsünün nasıl olacağı hususunun da bir mevzuata bağlanması gerekmektedir."

Vali Yüksel, Anadolu'daki bitki örtüsünün küresel ısınma da dikkate alınarak geniş yapraklı ağaçlara dönüştürülmesinin tartışılmasını ve üniversitelerin bu konuda bilimsel çalışma yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.

(CİHAN)