New York Times Gazetesi'nin yazdığı gibi,
Türkiye'de kredi kartında geri ödeme sorunundan dolayı bir krizi yaşanır mı?
Kredi kartlarında belli bir ödeme sorunu olduğu doğru. Ancak en kötü dönemin de geride bırakıldığını gösteren rakamlar var.
Bu sayfada yer alan
Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre, sorunlu kredi kartı alacaklarının toplam içindeki payı artık yükselmiyor, hatta geriliyor. Bu gerileme de 1.5 yıldan beri devam ediyor. Sağlanan iyileşme ise sorunlu alacağın borca göre iki puan daha azalması şeklinde. Buna dörtte birlik bir iyileşme de diyebiliriz.
Yüzde 8.12 ile Mart 2007'de en yüksek düzeyine çıkan ödenmeyen kredi kartı borcunun toplama oranı Mayıs 2008'de yüzde 6.18'e geriledi. Sorun 1.5 yıl önce tavan yapmış ve kendi içinde çözüm yoluna girmeye başlamış. Borç stoku eritilmeye başlanmış.
-
Kriz yaratır mı?- Kredi kartı borç stoku 31 milyar lira, bunun 19 milyarı zamanında ödeniyor, 12 milyarı taksitlendiriliyor. Bu taksitlendirilme içinde
sorunlu alacak miktarı 2 milyar liraya varıyor. İşte kriz yaratacak denilen tutar bu. Milli gelir içinde çok küçük bir oran ve genel bir kriz yaratacak boyutta değil.
Ancak borcunu ödeyemeyenler için elbette kriz yaratır. Nitekim kredi kartı borcunu ödeyemediğinden dolayı meydana gelen ölümler konusunda ilk kez bir sayı verilmiş, o da yabancı basında yer alıyor. Emniyet yetkililerine dayandırılan bu sayı doğru ise
kredi kartındaki sorunlardan dolayı 41 ölüm meydana gelmiş. Gerçek buysa kredi kartında sınırlı ama ciddi bir dram yaşandığı da söylenebilir.
-
Öğrenme aşaması- Boyut küçük olmasına karşılık böylesi bir dram yaşanmasının bir nedenini, kart kullanıcılarının harcamalarında hesapsız kitapsız davranmaları oluşturuyor. Bireyler borçlanarak harcamayı daha yeni yeni öğreniyor. Hatta
ilk kez bu boyutta bir borç altına girmiş durumdalar. Kriz sonrası sağlanan büyüme ve iyileşmede bireylerin borçlanmasının önemli bir payı olduğunu teslim etmeliyiz.
Dram yaşanmasının ikinci nedeni,
bankaların kart dağıtırken seçici davranmamalarıdır. Yabancılara satış sürecindeki bazı bankalar pazar payını büyütmek ve piyasa değerlerini yükseltmek için, kredi kartı pazarlamasında aşırıya kaçtılar.
-
6 yılda 6 kat büyüdü- Özellikle 2001 krizi sonrasında, bankalar azalan kamuyu fonlamanın yerine tüketimin finansmanını koydu. Yukarıda hanehalkının borçluluğunun nasıl arttığını gösteren bir tablo var.
Hanehalkının borcunun gelirine oranı 2002'de yüzde 4.7 iken 2007'de yüzde 29.5'e yükseldi ve altı yılda altı kat büyüdü. Yaşanan sorunu bu hızlı büyümenin sancısı ve hazmedilmesi olarak görüyoruz. Yoksa gelinen
boçluluk düzeyi AB yolundaki bir ülke için kabul edilebilir sınırlar dahilindedir. Buna rağmen kredi kartında ille istenir ve uğraşılırsa, başka bazı koşulların da çakışmasıyla elbette kriz çıkartılabilir.
- Sonuç- "Mutluluk bile haddini aşarsa, azap olur." L.A. Seneca
Yayın tarihi: 12 Ağustos 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/12//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.