kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Ağustos 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Miras nasıl elden ele geçti?

Esasında bu konuya daha sonra uzun uzun da girmek gerekir.
Şimdilik, kısası.
"Kıssadan hisse" ye vesile olan "güncel, olağan, sıradan" görüntü, bir düğünde "üç çelenk"in aynı bahçede açıvermesi:
Çatlı, Ağar, Bucak aileleri!
Bu çelenkler "Türk devleti"ndeki "devamlılık"ın hoş ve buruk kokulu simgesi.
Her birinin önceliği, (iç, dış ve için içi) hesaplaşmaları, tasfiye girişimleri farklı görünse de, "Gladio, Susurluk, Ergenekon" meselelerinin "bir fidanın güller açan dalları" olduğunun hatırası.
Birbirlerinden ayrılamaz, "bölünmez bir bütünlük" içinde bulunuşlarının mirası.
"Kanuni" ile "kanunsuz"un...
"Liberal" görünen ile "darbeci"nin...
"Milli" sayılan ile "gayrı milli"nin...
"Sivil" ile "asker"in...
"Terörle mücadele" ile "bizatihi terör"ün...
"Asayiş" ile "tedhiş"in...
"Yer üstü" ile "yer altı"nın...
"Kalpten dostluk" ile "kaderden ortaklık"ın sentezi!
Sadece, çeyrek asrı biraz aşmış "yakın tarih" e bakarak bile denebilir ki:
Aralarındaki tüm çatışma, çelişki, ayrım, yol ayrımı, nüans, didişme, "ters darbeler"lere, "geri tepmeler"e, "satışlar"a rağmen...
Görünen kimi farklı önceliklere, hatta ideolojik kalıplara rağmen...
ABD (ve NATO) imalatı "Gladio, Özel Harp" teşekkülü ile...
12 Eylül öncesi kimi milli ve milliyetçi "cinayet, suikast, katliam" ekiplerini birbirinden çok bağımsız göremezsiniz.
Aynı hatta devam ederseniz...
Bizzat 12 Eylül darbesine ve dönemin Silahlı Kuvvetler'ine toslarsınız zaten.
"24 Ocak (liberal) piyasa ekonomisi kararları" ile askeri darbeyi de birbirinden ayıramazsınız.
Özal'ı da (ölümünden hemen öncesindeki Çankaya dönemi belki hariç) 12 Eylül darbe hattından çekip alamazsınız.
24 Ocak, 12 Eylül, yeni Anayasa, yeni ekonomi, yeniden demokrasiye geçiş ve ABD'nin Ortadoğu'ya daha şiddetli müdahale sürecindeki "köprülerden biri"dir.
Mehmet Ağar, Ünal Erkan gibi isimler, birçokları...
Hatta Çatlı ve başkaları...
"12 Eylül öncesi" nden "askeri darbe"ye miras, "12 Eylül"den Özal'a devir, "terörle mücadele"ye ve oradan da Çiller Ailesi'ne (SHP'nin de ortaklığı altında), derken "Susurluk ve 28 Şubat süreci"ne tesadüfen, kazaen mi uzandı, dersiniz?
Bir Veli Küçük saf mı değiştirmiştir mesela, yoksa onun safındakilerin (arkasındakilerin ve önündekilerin) kimi mi değişmiş veya yer değiştirmiştir?
Küçük, bir bakıma "12 Eylül öncesi NATO'cu Gladio, ABD darbesi 12 Eylül, ekonomisi liberal anayasası darbeci Özal dönemi, Demirelli ve (infazcı) Çillerli DYP iktidarları, Susurluk ile Ergenekon" arasında hem simgesel hem işlevsel bir köprü değil midir?
"Gladio, Susurluk, Ergenekon" hattı, bir yandan askeri darbeci, askeri müdahaleci, vesayet altına alıcı, infazcı, "millici, milliyetçi" koyu renklere sahipken, neden ve nasıl sık sık "liberal piyasa ekonomisi" ve onun "küreselci" siyasi şahsiyetlerinin ve "iş" adamlarının açık, janjanlı, alacalı bulacalı renkleri ile buluşmuş, "iş" yapmıştır?
Sadece ormana bakıp dalarak belki ağaçların hususiyetleri atlanır; ama sadece işaretlenmiş bir ağaca bakıp sonra bir ötekine çevirerek gözleri, ormanın kokusu ve dokusu da ıskalanır.
Belki de, muhtaç olduğumuz şey, hiçbirini ıskalamamaktır!