Türk turizminin, devletin uzak durmasına, bırakın desteği, nerdeyse köstek olmasına rağmen aldığı mesafeye şaşmamak mümkün değil..
Nasıl mükemmel tesisler yapıyor, dünyaya nasıl kafa tutuyoruz, anlatılmaz.. Gidip görmek lazım.. Dünyadaki, özellikle Akdeniz'deki benzerleriyle karşılaştırarak görmek lazım..
Cornelia Diamond, en yenisi, en güzel örneği..
Müthiş bir mimariyle deniz kenarına yerleşen otel ve tatil köyü, satılan şeyin sadece güneş ve kum olmadığının harika bir gösterisi..
Yan kuruluşlar nasıl mükemmel..
Bir defa spa.. "Suyla gelen sağlık turizmi" giderek göstermelik olmaktan çıkıyor.. Otellerin bodrum katında derme çatma dönüştürmeler, Bali'den getirilen iki kızla bitmiyor artık iş..
Otel daha planlanırken, Spa ayrı ele alınıyor..
Cornelia Diamond en güzel örneği..
Otelin lobisinden Spa'ya geniş bir kapıdan geçiyorsunuz.. Kapının ardında bir uzun asma köprü.. Yürürken hafif sallanıyor ve size adeta haber veriyor..
" Dikkat!.. Bir başka dünyaya geçiyorsunuz.."
Aynen öyle.. Spa tamamen bir başka dünya.. Dünya tatlısı müdire Ayşe Çetin gezdiriyor beni..
"Buranın bir başka dünya olmasını istedim, başından beri" diyor, duygularımı tercüme ederek.. Masözlere hep ayni dersi vermiş..
"İnsanlar burada uzanıp gözlerini kapadıklarında, onları alıp rüyalarındaki dünyaya götürecek olan sizin ellerinizdir." Başka dünya daha ilk adımlarda başlıyor..
İlk kat her şeyiyle egzotik bir dünya.. Kapalı yüzme havuzu, yağmur ormanları dekoru içinde yürüdüğünüz refleksoloji yolu.. Aile boyu jakuziler.. Çin jakuzisi.. Fin, Rus Saunaları.. Tropikal duşlar.. Türk Hamamı..
İkinci kat masajlar için.. Kendimi Ayşe'ye teslim ettim. (Ayşe, 1980'li yıllarda Tercüman Kıbrıs temsilcisi Metin Çetin'in kızı.. Ayni tarihlerde Tercüman İzmir temsilcisi Öcal Ağbimin oğlunun da bugün spa ve fitness salonu yöneticisi olması ilginç değil mi?.) Her gün ayrı bir masajla dünya turu yaptırdı bana.. Hepsi birbirinden ilginç, birbirinden harikaydı, özenle seçilmiş, en usta eller aldı götürdü beni..
Bu katta bir de sürpriz var. Antalya'nın o ünlü yazında, kar yağsın isterseniz eğer, aynen var. Kar odasında her an kar yağıyor resmen.. Saunadan çık, karın altına gir.. Girebilirsen..
Bir de Özel Spa var.. Çiftler için iki Kral Süiti.. Özel Türk hamamı, özel sauna, özel buhar odası, özel jet havuzu..
Yüz bakımına laf olsun diye girdim.. Sonra üç defa daha girdim.. Öylesi mükemmel..
Spanın adını Crassula koymuşlar.. Crassula, şimdi bir saksıda bende var, Ayşe'nin hediyesi, bulunduğu yere, sağlık, neşe ve mutluluk getiren bir egzotik bitki.. Spa'nın kapısında iki dev saksıda karşılıyor sizi.. Sonra her yerde var..
Öyle keyifli, neşeli ve sağlıklı saatler yaşadım ki, Crassula'da.. Demek, efsane doğru!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Bir başka dünyaya köprü..
Yayın tarihi: 9 Ağustos 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/09//haber,D02F9C40C10941D9896AB182D34FC949.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.