Mavi Tur boyunca Ege ve Akdeniz'in en güzel koylarına uğrayabilirsiniz.
Küçük çocukla mavi tur mu!
Tülin KOZİKOĞLU
02.08.2008
Mavi tur, sanılanın aksine, çocuklarla birlikte yapılacak en ideal tatil seçeneklerinden biri. Mavi turda çocuğunuz hep gözünüzün önünde olur ve o akşamları kamarada mışıl mışıl uyurken siz dostlarınızla sohbetin tadını çıkarabilirsiniz..
Yazın ortasına geldik ve siz hâlâ çocuklarla nerede tatil yapacağınıza karar veremediniz mi? Eh, haksız da sayılmazsınız doğrusu. Bu sıcakta çocukları eğlendirecek, sizleri dinlendirecek doğru seçim nedir? Tatil köylerinde çocuklara eğlence bol. Fakat denizden restorana, restorandan çocuk kulübüne, oradan da havuza yapılan yolculuklar gözünüzde büyüyorsa size hak vermemek elde değil. Bir butik otele gitseniz, şöyle sessiz sakin bir hamakta yatıp kitabınızı okusanız ne iyi olur değil mi? Olur olmasına da orada da çocukları kim eğleyecek? İşte size farklı bir öneri. Doğayla başbaşa kalabileceğiniz, denizden sonuna kadar faydalanabileceğiniz, butik otelin sükunetiyle tatil köyünün eğlencesini bir arada barındıran mavi tur seçeneğine ne dersiniz? "Çocukla Mavi Tur mu? Delilik!" dediğinizi duyar gibiyiz. 'Küçücük bir teknede bir çocuk nasıl günlerce oyalanabilir?' diye düşünüyorsanız, yazının devamını okumalısınız. Çünkü mavi tur, sanılanın aksine, çocuklu aileler için belki de ideal tatil türüdür. Neden mi? Sebepler öyle çok ki... Avantajlar daha yola çıkmadan başlar. Mesela teknede çocuğunuz tüm günü mayoyla geçirebileceği için bavullar dolusu yedek kıyafetle yola çıkmanız gerekmez. Mavi tur sizi, çocuksuz günlerinizden bu yana özlediğiniz o 'minik bir çantayla çıkılan seyahatler'e geri kavuşturur. Tekneye adımınızı attığınız anda çocuğunuzun yüzünde beliren kocaman gülümseme ile içinizi "Doğru yerdeyim!" hissi kaplar. Minik tatilci için tekne bir otelden veya tatil köyünden farklı olarak, masallar diyarından çıkma bir mekândır. Mavi tur guletlerini bir korsan gemisi olarak hayal etmek küçük bir çocuk için hiç de zor değildir. Hele hele o güne dek çocuk parklarında, eğlence merkezlerinde, lunaparklarda, otel havuzlarında veya tatil köylerinin çocuk kulüplerinde gördüğü 'yapma' gemilerden sonra ilk kez 'gerçek' bir tekneye adım atmış bir çocuk için! Tekneyle ilk karşılaşma tamamlandıktan sonra, çocuğunuz bu masalsı tatil mekânını keşfe çıktığında sizin ona sürekli "Gözümün önünden ayrılma," demeniz gerekmez. Çünkü zaten nereye giderse gitsin, o hep gözünüzün önündedir. Sizin içiniz rahat, o ise size bağımlı olmamaktan dolayı sonsuz hoşnut! Yani mekânın küçüklüğü dezavantaj değil, aslında sizin için avantajdır. Bu, tatiliniz boyunca da devam eder. Örneğin en sevdiği oyuncağını odada unuttuysa dert etmeye gerek yok! Çünkü odanız sadece iki adım ötede. Ya da tuvaleti mi geldi? Siz ne diye kahvenizi soğutasınız ki? O kendi başına gidebilir. Ama hepsinden güzeli... Akşam olup çocuğunuzun uyku saati geldiğinde onunla odaya çıkarak bütün eğlenceden mahrum kalmanız gerekmiyor. O mışıl mışıl uyurken dostlarınızla sohbetinize devam etmenin özgürlüğünü unutalı çok olmuştu değil mi? 'Dostlar' demişken... Mavi turda bir tekne dolusu bakıcı ile seyahat ediyor hissine kapılabilirsiniz. Küçücük bir alanda, iç içe yaşandığı için arkadaşlarınız çocuğunuza karşı duyarsız kalamaz. Daha ilk günün sonunda herkesin onunla nasıl da güzel ilgilendiğini göreceksiniz. Çocuklardan hiç haz etmediğini söyleyen bir dostunuzu çocuğunuza kitap okurken veya onunla minik hayvancıklarını denizde yüzdürüp hayvan dilinde konuşurken yakalarsanız hiç şaşırmayın. İkinci günden sonra buna tekne personelinin de eklendiğini fark edeceksiniz. Kaptan sizin ufaklık için ahtapot çıkarmak üzere suya dalabilir veya 'miço abi'ler onunla pişti oynayabilirler. Gittiğiniz tatil köyü veya otellerde herkesin kendi köşesine dağıldığı ve ufaklığın peşinde turlama görevini tek başınıza sizin üstlendiğiniz tatillere veda etmenin zamanı çoktan geldi!
SU KUŞU OLACAK
Şimdi gelelim işin eğlence kısmına. Mavi tur denince "Sadece deniz ve güneş mi? Ben bu enerji küpünü orada nasıl oyalayacağım?" diye düşünüyorsanız işte size birkaç öneri... Çocukların doğaya içgüdüsel bir merakı vardır. Mavi tur ise doğayı sonuna kadar yaşamaları için mükemmel bir ortamdır. Her şeyden önce etrafta onu cezbedecek bir havuz, kaydıraklar, çocuk kulübü, vs. olmadığı ve her saniye denizle iç içe olduğu için çocuğunuz denizden azami faydalanır, bir su kuşuna dönüşebilir! Bunun için yanınızda deniz yatağı, şişme sörf, sünger makarna gibi deniz oyuncakları götürmeyi sakın unutmayın. Bunlar onun suda kalacağı süreyi hem artırır hem de daha eğlenceli hale getirir. Sünger makarnaya at biner gibi oturarak denizde kovboyculuk oynayanına bile rastlayabilirsiniz! Özellikle palet ve şnorkel götürmeyi unutmayın. Artık bunların iki yaşa kadar olanları bile üretiliyor. Çocuğunuz denizin büyüleyici dünyasıyla tanışınca onu sudan çıkarmak için bayağı bir dil dökmeniz gerekebilir. Tüm bunların yanı sıra, minik bir şişme havuz da götürürseniz güvertede içini deniz suyuyla doldurarak çocuğunuza teknenin gölge bir köşesinde yeni bir sulu oyun alanı yaratmış olursunuz. Bu minik havuzda yakaladığı balıkları inceleyebileceği gibi plastik oyuncaklarını da yüzdürebilir. Denizden arta kalan zamanda ise çocuğunuzla birlikte balık tutabilir, deniz yıldızı ve deniz kestanesi avına çıkabilir, karşı tepelerde otları kemiren dağ keçilerinin fotoğrafını çekebilir, teknenizin yanına gelen ördeklere ekmek atabilir, rengârenk denizanalarını gözlemleyebilirsiniz. Ayrıca ara sıra tekneden sahile yüzerek, kıyıda taş ve midye kabukları toplayabilirsiniz. Bunun için yanınıza plastik deniz ayakkabılarından almayı ihmal etmeyin. Bu ayakkabılar hem yüzmenizi engellemiyor hem de sahilde yürürken ayağınızı koruyor. Biraz daha büyük çocuklar için koyları dolaşan gezici sörf, su kayağı, banana, hamburger gibi hizmetler olduğunu unutmayın. Ayrıca bazı teknelerde bunların bir kısmı zaten var. Anlayacağınız tatil köylerinin spor imkânlarının birçoğu aslında teknede de mevcut. Tüm bu hareketin yanı sıra bilin ki tekne sakin aktiviteler için de biçilmiş kaftan. Deniz, güneş, yüzme, atlama, zıplama derken bitkin düşen çocuğunuzu öğle yemeğinden sonraki bol güneşli saatlerde teknenin gölge güvertesinde tutmakta fayda var. Bunun için yanınıza bol bol kitap alın. Tekne sakinlerinden biri muhakkak ona kitap okumaya hevesli olacaktır. Boya ve elişi malzemelerini de unutmayın. Sahilden topladığınız taşlar, denizden çıkardığınız midye kabukları boyamak için mükemmel malzemeler. Çocuğunuzun yaşına göre satranç, scrabble, tabu gibi kutu oyunlarını da unutmayın. Özellikle akşamları grubu kaynaştırmak için bu oyunlar birebir. Çocuğunuz teknolojiden uzak kalamıyorsa, dizüstü bilgisayar ve en sevdiği DVD'ler ile oyun CD'lerini yanınıza alabilirsiniz. Hatta artık connect kart ile tekneden internete bağlanıp oyun sitelerine ulaşmak mümkün. Bilgisayarınız yoksa bir adet taşınabilir DVD oynatıcı edinmenizi öneririz. Bazı teknelerde DVD oynatıcı da mevcut. Son olarak mümkünse teknede başka bir çocuk daha olmasını sağlayın. Tüm bu aktivitelerin uyumlu bir arkadaş eşliğinde bir kat daha eğlenceli olacağını hatırlatmamıza gerek yoktur herhalde. Doğa, eğlence, dinlenme... "Peki ya konfor?" diyenlerdenseniz, telaşlanmanıza hiç gerek yok. Çünkü artık birçok tekne konforlu bir oteli aratmıyor. Evet, her şey minyatür ölçülerde, ama yine de bilin ki her kamarada duşakabinli bir banyo ve klima mevcut. Çocuğunuz çok küçükse portatif yatağını yanınıza almanızda fayda var. Büyük teknelerde muhakkak onun açılabileceği bir mekân oluyor. Hatta bu yatağı gün içinde oyun parkı olarak da kullanabilirsiniz. Belli bir yaşa geldikten sonra zaten geceyi güvertede geçiren büyükleri görünce, o da yıldızların altında uyumak isteyecektir. Aman yanınıza hırka ve nispeten kalınca bir pijama almayı unutmayın. Yeme içme derseniz... İşte o konuda içiniz rahat olsun. Teknedeki yemeklerin tadını başka hiçbir yerde bulamayacağınıza iddiaya gireriz. Hele hele tatil köylerinin açık büfelerinden usanmış lezzet düşkünleri için ideal! Eğer yemek konusunda seçici bir çocuğunuz varsa, teknede mönüyü siz belirlediğiniz için aşçıbaşından çocuğunuzun ağız tadına uygun bir şeyler yapmasını isteyebilirsiniz.
GÜVENLİK ÖNEMLİ
Her şey bir yana güvenlik bir yana. Nitekim birçok anne-babanın tekneyle ilgili en büyük endişesi güvenlik konusu. Mavi tur denince aklınıza bütün gün salına salına dolaşan bir yelkenli geliyor ve hareket halindeki o teknede koşuşturup duran bir çocuk fikri tüylerinizi ürpertiyorsa şimdi bize kulak verin. Aksini talep etmediğiniz sürece tekneler bir sabah bir de akşam yol alır. Onun dışında keyifle yüzebilmeniz için seçilen koyda demir atar ve sakin sakin dinlenirler. Yani tekne seyir halinde değilken korkmanıza gerek olmadığından çocuğunuza günde sadece iki kez sahip çıkmanız gerekir. Çocuğunuza teknenin kurallarını öğretir (ki bu kuralların başında seyir halindeyken sakin durmak gelir!) ve o sırada onun oyalanacağı aktiviteleri sağlarsanız telaşlanmanıza gerek kalmaz. Eğer çok evhamlıysanız, tekne seyir halindeyken çocuğunuzun kollukla veya can yeleğiyle dolaşması da içinizi rahatlatabilir. Küçük bir not: Büyük tekneler küçük teknelere göre annebabalar için daha rahattır. Ayrıca kenarında file olan tekneler de nispeten daha güvenlidir. Nasıl, fikriniz değişti mi? Bu yazıyı okuduktan sonra mavi tur yolculuğu yapmaya heveslendiyseniz, işte size yardımcı olacak birkaç güvenilir acenta...
CONTACT YACHTING / MARMARIS
Tel: (0252) 413 63 13
info@contactturkey.com
www.contactturkey.com
ARYA YACHTING / BODRUM
Tel: (0252) 3161580
info@aryatours.com
www.aryatours.com
MIZANA YACHTING / BODRUM
Tel: (0252) 3132465
mizana@mizanayachting.com
www.mizanayachting.com
Yayın tarihi: 9 Ağustos 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/08/09/ct/haber,90DC8736D15C43B2B940F7742DDB06C5.html
Tüm hakları saklıdır.