Evin çatısında fare varmış. Ev sahibi "kahyayı" çağırmış: - Busorunuhallet. - Başüstünebeyim. Kahya çatıya "farezehri" koymuş. Sonuç alamamış. "Farekapanı" koymuş. Yine sonuç yok. Kedi almış, tavana bırakmış. Ama fare hâlâ tavandaymış. Ev sahibi "aceleciymiş." Kahyayı sıkıştırmış: - Faresorununuhemençöz. Kahya ertesi gün "tekmil" vermiş: - Çözdüm...Fareninkökünükuruttum. - Nasıl başardın? - Sizyokkeneviyaktım.
Bu fıkra "ihtilallerdensonra" anlatılırdı. Ve artık "darbedönemininsonaerdiği...Bufıkranınhiçgündemegelmeyeceği" konuşulurdu. Ama "iddianameye" baktık da... Kendi kendimize söylenmeden geçemedik: - Evyakmayanekadardaçokheveslivarmış.