Cezaevinden mektuplar

Ergenekon davasında tutuklu sanıklar bir halkla ilişkiler kampanyası başlatmış görünüyor.
Birbiri ardına mektuplar, açıklamalar gönderiyorlar.
Haksız yere tutuklu olduklarına inanan insanlar için doğal bir durum ama bazen stresten yanlış yapabiliyorlar.
Mesela Hurşit Tolon, Habertürk'e gönderdiği açıklamada, evinde orgeneral Yaşar Büyükanıt'la ilgili klasör çıktığına ilişkin haberin SABAH'ta çıktığını iddia etmiş.
Oysa o haber, önce Hürriyet'te çıktı, uzun bir haberin bir bölümüydü, biz oradan alıp yayımladık.
Bunu düzeltmek isterim.
Bu arada, ben de Muzaffer Tekin'den bir mektup aldım.
Düzgün bir el yazısıyla kaleme alınmış mektubunda Tekin, özetle şöyle diyor:
"Danıştay saldırısından sonra evimde yapılan aramada el bombası bulunmadı.
1985 yılında emekli olduğum Piyade Okulu'ndan, eğitim yardımcısı malzemesi olarak kullanılan ve şahsıma hatıra olarak verilen, tahrip malzemesi ve fünyesi olmadığı için patlayıcı özelliği olmayan, büromda masamın üzerinde bulunan iki adet malzemeye el kondu.
Sizin el bombası dediğiniz, benim için sadece hatıra süs eşyası olan o malzemelerin Cumhuriyet gazetesine atılanlarla ne üretim yılı, ne ayı, ne de kafile numaraları tutmamaktadır.
Cumhuriyet gazetesi ve Danıştay'a yapılan menfur saldırının içinde olmak bir yana, öylesine alçakça bir olay ile anılmak benim için yaşamama nedenidir."