Dünya ekonomisinde ciddi süreç yaşanıyor

Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, dünya finansal sisteminin önemli krizlerle karşı karşıya kaldığına dikkat çekerek ekonomilerde çok ciddi bir süreç yaşandığını dile getirdi. Yaşanan finansal krizlerle, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin finansal sektörlerinin sağlam bir şekilde oluşturulmasının öneminin ortaya çıktığına dikkat çeken Özince, uluslararası işbirliğini öngören çabaların arttığını söyledi. 12. Dünya Muhasebe Tarihçileri Kongresi'ne katılarak bir konuşma yapan Özince, Türkiye'de finansal sektörün henüz büyüme aşamasında olduğunu ifade etti. Finansal sektörün bankacılık ağırlıklı bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Özince, bankacılık sisteminin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYİH) oranının yüzde 69 seviyesinde olduğunu söyledi. Özince, hisse senetleri piyasasında şirketlerin piyasa değerinin GSYİH'ya oranının yüzde 26, tamamı kamuya ait tahvil ve bononun ise yüzde 30 olduğunu kaydetti. Bankacılık sisteminde yeni bir yapılanma oluşturulduğunu anımsatan Özince, bankacılık sistemindeki yapılanmanın en olumlu yansımasının kredi hacminde görüldüğünü dile getirdi. Yeni dönemdeki en önemli ve en stratejik faktörün ekonomide artan uluslar arası rekabet olduğuna dikkat çeken Özince, şöyle konuştu: "Diğer yandan, dünya finansal sistemi önemli krizlerle karşı karşıya kalmıştır. Yaşanan finansal krizlerle, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin finansal sektörlerinin sağlam bir şekilde oluşturulmasının önemi ortaya çıktı. Bu çerçevede uluslararası işbirliğini öngören çabalar arttı. Dünya ekonomisinde çok ciddi bir süreç yaşanıyor. Mevcut veriler, uluslararası gelişmelere ilişkin ileriye yönelik gerçekçi ve olumlu tahminler yapılması için henüz yeterli ve ümit verici değil. Sorunların yaşandığı ülkelerin ve uluslararası kuruluşların açıklamaları ve alınan önlemler çok yönlü olarak değerlendirilmelidir. Kritik olan başta finansal sektör olmak üzere tüm faaliyetlerin doğru raporlanması, izlenmesi, değerlendirilmesi ve denetlenmesidir. Böylece karar alıcılar açısından risklerin daha iyi hesaplanması ve yönetilmesi mümkün olabilecektir."