kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 19 Temmuz 2008, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Gelini giydirmek adetmiº, bu görev de bana düºtü. Mutluluk duydum.

"Ekrana çıkan bir haberci olarak medyada erkek taciziyle karşılaştım"

12.07.2008
-Ekrana çıkan güzel haberci bir kadın olarak ne tür zorluklarla karşılaştınız?
- M.A:
Röportaj yapıyorsunuz. Bunu yaparken insanların gözünün içine bakmak durumundasınız. Bunu karşıdaki yanlış anlarsa, ki çoğunlukla yanlış anlama eğilimi var, yandınız.

- Erkek tacizi mi?
- M.A:
Evet. Çok oldu. Yaşadım ve yöneticilerimle paylaştım. Çünkü ben bu işi severek yapıyorum. Benim çocukluk hayalimdi muhabir olmak. Ama bu demek değil ki hayran olduğum işi yapıyorum diye karakterimden ödün vereceğim. Hep yöneticilerim bana şunu söylüyordu: "Gittiğin ortamda biri seninle çok mu ilgilendi, biri seni taciz mi etti, hemen bırak gel haberi, biz onun riskini alıyoruz. O haber çıkmasın gerekiyorsa." Böyle durumlar oldu. Gittiğim bir haberde olay çıkardığım oldu. Yöneticileri arayıp "Ben bu haberi yapmıyorum," dediğimde, onaylandı ve haber girmedi. Daha önce röportaj yaptığım birine ikinci kez gönderdiklerinde, "Bu röportaja gitmek istemiyorum. İlkinde yemek teklif etmişti," dediğimde, "Tamam," diyorlardı.

- Bu yüzden mi haberciliği bırakma kararı aldınız?
- M.A:
Hayır, hiç alakası yok. İşi bırakmamın tek nedeni Kemal ve aşk. İstanbul'da haberciliği bıraktım. Belki İzmir'de haftalık bir program yaparım. Kopmak istemem. Hikâyeye devam edersek, yılbaşı yaklaştı. Bu arada kısa süreli elini tutuyorum, bir şey geçiyor vücuduma. Hep bir arıza çıkmasını bekledim. Ama çıkmıyor.
- K.Y: Stockholm'de aynı oteli yılbaşı için ayarladım.
- M.A: Kemal bunu bana söylediğinde geçiştirdim. Sonra baktım, Stockholm'de tanıştığımız otelde rezervasyon yaptırmış. Mail attı. "Onayınızı bekler," yazıyor. Yılbaşına Stockholm'de girdik. Rüya gibiydi. Aşkımız orada başlamadı ama orası bizim için önemliydi.

KİLİSEDE EVLİLİK TEKLİFİ

- K.Y: Yılbaşı gecesi Meltem'e evlenme teklifi ettim. Yüzükleri almıştım. Cebime koydum, iki gün sakladım. Dolaşıyoruz şehri, kalabalık bir grup var, kiliseye girdiler. Yılbaşı konseri başlayacakmış. Herkes mum yakıyor. Biz de aldık mumları. Birbirimize ne dilediğimizi sorduk. "Allah'ın huzurunda bir ömür boyu benimle olmanı istiyorum," dedim.
- M.A: O kadar şaşırdım ki, sadece iki aydır çıkıyoruz... Her şey iyi gidiyor ama evlenmeyi düşünmüyorum. Durdum, kalbime döndüm. Sordum kendime, "Evet, ben Kemal'i hayatımın içinde istiyorum," dedim. "Evet," dedim ama zaman istedim.
- K.Y: "Evet," deyince, yüzükleri cebimden çıkardım, parmağına taktım.
- M.A: Bir anda her şeyi göze alabilir duruma geliyorsun. Hayatım boyunca egoizme o kadar alıştım ki, yani uçak kazası olursa, ölürsem diye hiç düşünmedim. Ama hayatıma Kemal girdikten sonra, işlere giderken daha az risk almaya başladım. Kemal'i Davos'ta Birand'la tanıştırdım. Birand'ın ne söyleyeceği çok önemliydi. "En iyi kararı veriyorsun," dedi!