Yaşamıma birini kolay almam

- Ameliyat nasıl geçti?
- M.A: Başarılı geçti. İzmir'deki doktorun bana en büyük faydası, bekâr olduğumu ve çocuk doğurmak istediğimi cerrahıma söylememi istemesiydi.
- K.Y: İstanbul'daydım ama ameliyatına gitmedim. Çünkü bana erkek arkadaşı olduğunu söylemişti.
- M.A: Ameliyattan bir hafta sonra dizanteri oldum. Kemal'i aradım. "Hastanedeyim, neden aramıyorsunuz?" diye sitem ettim.
- K.Y: Meltem'i haberde hiç seyretmemiştim. Bir hafta sonra televizyonda gördüm onu. Mesaj yolladım. "Yüzün çok gülüyor, inşallah hayatın boyunca da hep böyle güler," dedim. Hemen arkasından mesaj geldi: "Çok teşekkür ederim, haftaya İzmir'e geliyorum, görüşelim."
- M.A: Aklımda Kemal'in o manevi desteği var. 29 Ekim'de gittim. (Mehmet Ali) Birand telefon açtı, "29 Ekim yayınını senin yapmanı istiyoruz, gel," dedi. İstanbul'a döndüm. Önce haber, gerisi teferruat!

- Sizin ikinci evliliğiniz, kaç yıl evli kaldınız?
- K.Y: 15 yıl evli kaldım. Çok erken evlendim. İlk eşim de benim gibi doktordu. Oğlum 20 yaşında. Yaşamdan beklediğim hızlı bir hayat değil. Zaten yoğun olarak çalışıyorum. Laf olsun diye yaşamıma birisini kolay alan biri değilim.