CHP,
Türkiye'de yargının en temel sorununun "bağımsızlık" olduğunu bildirdi. CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) hazırladığı çalışma raporunda, "Siyasi talimatla hüküm verme mecburiyetinden yargının çıkarılması, hukuk devleti yapılanmamızın temel koşuludur" denildi.
CHP'de 3 Temmuz'da toplanan Parti Meclisi'ne sunulan MYK raporunda yargı bağımsızlığına ilişkin değerlendirmelere yer verildi.
Türkiye'de yargının temel sorununun, "yargının bağımsızlığı" konusu olduğu belirtilen raporda, iktidardan ya da siyasetten gelecek tehdide karşı yargının bağımsız olması, siyasi talimatla hüküm verme mecburiyetinden yargının çıkarılması, hukuk devleti yapılanmasının temel koşulu olduğu vurgulandı. Raporda, "Erkler ayrılığı ilkesi, hukuk devletini gerçekleştirmenin temel koşullarından biridir. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin ayrılığı ile amaçlanan, erklerin birbirini denetlemesi yoluyla, siyasal iktidarın kötüye kullanılmasının önlenmesi ve hukuka uygunluğun sağlanmasıdır" denildi.
Yargı bağımsızlığındaki yetersizlikler ve yargıya yönelik siyasi müdahalelerin, yargı etkinliğinin ve adaletin sağlanması sürecinin önündeki en önemli sorunlar olduğu ifade edilen raporda özellikle AKP iktidarının bu sorunu en üst düzeye tırmandırdığı ileri sürüldü. Savcı ve hakimlerin özlük haklarını koruyacak, onlara yönelik siyasi ve diğer müdahaleleri kesinlikle önleyecek düzenlemelerin öncelikle yapılması gerektiğine işaret edilen raporda Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) yapısı eleştirildi.
Adalet Bakanı ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın Kurul'da oy hakkı sahibi doğal üyeler olduğu ifade edilen raporda "Adalet Bakanı, Kurul'un başkanıdır. Bu yapı, HSYK'nın yürütmenin etkilerine açık hale gelmesine ve bağımsız bir konumdan uzaklaşmasına yol açmaktadır. Yargıç ve savcıları idari olarak Adalet Bakanlığı'na bağlı kılan düzenlemeler kaldırılmalı, yargıç ve savcılar üzerinde fiili baskılara olanak veren düzenlemeler sonlandırılmalıdır" denildi.
HSYK SAYDAM DEĞİLCHP MYK Raporunda yargı bağımsızlığıyla ilgili olarak şu değerlendirmelere yer verildi:
"Kurul'un çalışma biçimi de, bir başka olumsuzluk alanı oluşturmaktadır. Bugün HSYK, ayrı örgütü, özerk bütçesi, binası, sekreteryası bulunmayan, Adalet Bakanlığı memurları eliyle işlerini yürüten bir kurum görünümündedir. Kurul'un çalışmaları saydamlıktan uzaktır. Yargıç güvencesini ve yargının bağımsızlığını tehlikeye düşüren bu sakıncaları gidermenin yolu ise, Anayasa'da, HSYK'nın, yargı organlarının seçeceği üyelerden oluşan, Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı'na oy hakkı sahibi doğal üye olarak yer almak imkanının tanınmadığı bir yapıya kavuşturulmasıdır"
(ANKA)