DUYARLI okurumuz Filiz Kebapçı önemli bir konuya değinmiş. "Kamuya açık alanlarda kaydedilen görüntüler sırasında fonda bulunan normal vatandaşların mağduriyeti ne olacak?" diye sormuş. Okurumuz son derece haklı. Örneğin, bir magazin programında Antalya'nın üstsüz turistleri görüntüleniyor. Turistler, habersiz yapılan bu çekimlere bazen tepki gösteriyorlar. Bu arada görüntülerinin kaydedilmesinden hoşnut olup, el sallayan, gülümseyen de var. Ama arkada her şeyden habersiz, sere serpe güneşlenenler ne olacak? Peki onlara "Bu görüntüler için izniniz var mı?" diye soruyorlar mı? Hayır. Peki fondaki insanlar acaba orada bulunduklarının bilinmesine rıza göstermiyor ya da bir magazin programının görüntüleri içinde yer almak istemiyor olamazlar mı? Yıllar önce Frankfurt'ta bir röportaj için sokaktakilere mikrofon uzatmıştık. Hemen görevli polisler gelip, açık alanda çekim yapma iznimiz olup, olmadığını sordular. Bizler alık alık polislerin yüzüne bakarken, onlar ekipmanımızı toplamamızı ve derhal oradan uzaklaşmamızı söylediler. Tabii ki emre uyduk. Yabancı programlara bakın. Eğer kamuya açık bir alanda çekim yapıyorlarsa, hele bu bir magazin programı ise fondaki insanların yüzleri ve araçların plakası hemen "mozaikleme" dediğimiz efekt ile sansürleniyor. Zira oralarda sıradan insanların özel yaşamı "kutsal" sayılıyor ve özenle korunuyor. Darısı başımıza...
Yayın tarihi: 10 Temmuz 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/10/gny/haber,BA50191FDD01425DBB47ADC37B1F6132.html
Tüm hakları saklıdır.