SEVGİLİ Okurlar, bana "
Türkiye ne günler yaşarken.." diye mektuplar yazmayın boşuna..
Ben
"Vatan Kurtaran Aslan" yazar değilim.. Hiç de olmadım.. Ben hayatı yazıyorum. Hıncal'ın Yeri bu.. Siyaset dediğiniz şey de hayatımda ne kadar yer alıyorsa, bu köşeye de o kadar giriyor, eksik, ya da fazla değil.. Gaza gelmem.. Alkışlar da, küfürler de beni ilkelerimdem çevirmez. Bilen biliyor zaten.. Bu sözlerim bilmeyenler için..
Gazetecilik hayatım 50 yıl.. Bu 50 yılın hemen ellisi de "
Türkiye ne günler yaşarken.." geçti.. Ülkem her badireden daha sağlam, daha dik çıktı.. Yaşadım biliyorum..
"Merak etmeyin, Türkiye'ye bir şey olmaz" deyişim 50 yıllık deneyimlerime dayanıyor. Ülkeme ve insanıma yeterince güveniyorum artık.. Türkiye'ye bir şey olmaz, ama insana olur..
İşte daha dün coşku içinde karısına sarılan ve o görüntüyle milyonların kalbine giren Hasan Doğan şimdi yok..
Bir parmak şıkırtısı kadar önce vardı, şimdi yok..
Yarın bu köşeyi okuyacağınızdan emin misiniz?.. Siz de olmayabilirsiniz, ben de..
O zaman..
Türkiye ne günler yaşarken, biz de yaşamalı, yaşama devam etmeliyiz, yarın yokmuşçasına..
Ben hayatı anlatmaya devam edeceğim.. AKP'yi kapatma, ya da Ergenekon davaları üzerine, yargıçları etkilemekten başka amaç taşımayan yorumlara alet olmak yerine.. Ben ne nöbetçi muhbir köşeciyim, ne de ahkam kesici..
Benim yargıya, inancım ve güvenim ve saygım tam..
Onlar en doğru kararı verecekler nasılsa..
Bana düşen, herkese düşen saygı ve sabırla beklemek.... Ve de beklerken yaşamak.. Yaşam devam ediyor çünkü!..
Yayın tarihi: 9 Temmuz 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/09//haber,84351971FE644372870E9E2629B71EF7.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.