Yurtsan Atakan hem çok sevdiğim, hem de yazılarını büyük bir keyifle okuduklarımdan.. Bir yanı çok hoşuma gidiyor.. Tuttu mu, koparana kadar.. "Ben yazdım, görevimi yaptım, tamam" deyip geçmiyor. Savaşçı.. Adım adım izliyor.. Durmadan gündemde tutuyor.. Ben böyle gazetecileri severim. Gazetecilik aslında budur.. Babı Telli'de 100 tane falan Yurtsan'ımız olsaydı, siz o zaman görürdünüz, basın nasıl dördüncü güç.. Medya neleri çözüyor!..
Yurtsan'ın en peşinde olduğu işlerden biri, sigara yasağı..
Kanserle başarı ile savaşmış biri olarak sigaraya düşman.. İkinci el içicilikte bu ülkede savaşanların başında geliyor. Bu yüzden ona fena halde kızmam gerek.. Günde bir, tek bir puro içerim.. O da akşam yemeğinden sonra.. Ve de dışarda dostlarlaysam.. Evde tek başına içmem. Çünkü puro bende tiryakilik değil, keyiftir. Keyif dostlarla olur, yalnız değil..
Şimdi benim puro zevkim de son günlerini yaşıyor.. Gelecek temmuzda artık, restoran ve kulüplerde de yasak başlayacak. Yani içeceğim yer kalmayacak.
Yurtsan işte bu tek keyfimi engellemek için savaşıyor, başarılı da oluyor ve ben ona fena halde saygı duyuyorum.. İçin için kızıyorum o ayrı..
Şimdi bu konuyu Yurtsan'la konuşmak, tartışmak isterim..
Son kararlarla, bina içlerinde de sigara içmek yasaklandı. Sigara odaları vardı, kalktı.. Kışın kar, yağmur, kasırga.. Kapının önüne çıkacaksın..
Bir tiryakiye bu eziyeti etmek hangi insan haklarına uyar?.. Uygar ülkeler birer ikişer eroinmanlara devlet eliyle temiz malı bedava verme kararları alırken..
Peki alınan bu yasak kararları yararlı mı gerçekten?..
İşte orda bir durup düşünelim..
Televizyonda fosur fosur sigara içilen sahneler sansürleniyor.. Sinemalarda da fena halde baskı başladı.. Neden?..
Çünkü araştırmalar gösteriyor ki, ekranda, perdede içeni izleme, ilgi, merak yaratıyor. İnsanı sigaraya itiyor. Bu yüzden sigara firmaları tarih boyu Hollywood'a ne paralar pompaladılar, baş oyuncular ilk fırsatta sigara yaksınlar da özendirsinler diye..
Yani, durmadan sigara içenleri görmek, hiç içmeyenleri de tahrik edebiliyor.. Tamam mı, Yurtsan?..
Dün Kanyon'dan çıktım. Bu ülkenin en ünlü alışveriş merkezinin önündeki kaldırım dünyanın en büyük kül tablasına dönüşmüş.. Yerlerde yüzlerce izmarit, Allah sizi inandırsın. Hele Kanyon önündeki otobüs durağında, izmaritten zemin görünmüyor..
Neden?.. İçerde içemeyen insanlar kapıdan çıkar çıkmaz bir tane yakıyorlar. Otobüse binerken de son bir nefes çekip, izmariti oraya atıveriyorlar.
Kanyon'da çalışan yüzlerce insandan tiryaki olanlar, dışarı kapının önüne çıkıyorlar.
SABAH'ta çalışanlar kapının önüne çıkıyorlar.. Adliye'de çalışanlar kapının önüne çıkıyorlar. Koç Holding'de çalışanlar kapının önüne çıkıyorlar..
Yani sokaklarda durup dururken, binlerce, yüz binlerce insan sigara içmeye, gelip geçen milyonlarca kişiye sigara içme reklamı yapmaya, özendirmeye başladılar.. Sigara firmaları böyle bir reklam için kaç milyar harcamaya hazırdılar düşünün bakalım?..
Tüm cadde ve sokakları canlı, yaşayan sigara reklamlarıyla doldurmanın adı, sigarayı yasaklamak mı oldu şimdi?..
SABAH'ın içindeki çok iyi havalandırılmış sigara içme odasının kime zararı vardı da yasa ile kapatılıp, bizim sigara tiryakileri, canlı sigara reklamcılarına dönüştürüldüler?..
Yurtsan ne diyor bu işe şimdi?..
Ya da yasayı müdahale ederek bu hale getiren Recep Tayyip Erdoğan.. Yahut da bir harala gürele içinde hiç düşünmeden parmak kaldıran milletvekilleri?..
Sokaktan gelip geçen, çoluk çocuk, yasaktan evvel günde kaç sigara içen görüyordu, şimdi kaç görüyor?..
Gördüğünden göz kirası geleneği, reklamın en büyüğü ile bu yasak sonucu nasıl etkiler sizce?.. Sokakların pisliği, sokaklar boyu fosur fosur sigara içenlerin çirkinliğinden söz etmedim daha, üstelik!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Yasak, reklama dönüşürse..
Yayın tarihi: 2 Temmuz 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/07/02//haber,6AA65965B4A944B1997FBC8D7BA19E8F.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.