İstihbarat savaşları gölgesindeki suikast

Ergenekon soruşturmasıyla yeniden gündeme gelen Doç. Necip Hablemitoğlu cinayeti 18 Aralık 2002 tarihinde işlendi. Cinayetten önceki süreçte özellikle istihbarat örgütleri ve aşırı İslamcı örgütlenmeler aracılığıyla Türkiye'yi kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirmeye çalışan yabancı ülkelerle ilgili yazılar kaleme alan Hablemitoğlu'nun, kim ya da kimler tarafından öldürüldüğü bugüne kadar ortaya çıkmadı.

ASLEN KIRIMLI
1954 yılında Ankara'da doğan Hablemitoğlu, 1977 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Basın Yayın Yüksek Okulu'ndan mezun oldu. Kendisi de aslen bir Kırım Türkü olan Hablemitoğlu'nun Kırım Türkleri'nin zorunlu göç ettirilişini anlatan ilk kitabı 'Yüzbinlerin Sürgünü' 1974 yılında yayımlandı. Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü'nde master ve doktora yapan Hablemitoğlu, 1995-1996 'da BM danışmanı olarak Moldovya'da bulundu. Kamuoyu Hablemitoğlu'nun adını daha çok 2001'de yayımladığı 'Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası' adlı kitabıyla duydu. Hablemitoğlu öldürüldüğünde, daha sonra yayımlanan 'Şeriatçı Terörün ve Batının Kıskacındaki Ülke Türkiye' ile 'Köstebek' adlı kitapların hazırlığını yapıyordu. Hablemitoğlu, 'Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası'nda, Almanya'nın Türkiye'de altın çıkarılmasını kontrolü altında tutmak istediğini ileri sürdü. Almanya'nın bu iş için istihbarat örgütünü devreye soktuğunu kaydeden Hablemitoğlu, Türkiye'de çeşitli sivil toplum örgütlerini destekleyen Almanya merkezli vakıfların da kullanıldığını öne sürdü. Hablemitoğlu, çevreci örgütleri harekete geçirerek altın çıkarıp satmasını önlemeye çalışan ulusalcıların, ABD ve Alman istihbarat örgütleri tarafından engellendiğini iddiasında da bulundu.

ALMAN VAKIFLARI
Bu tarihten itibaren çalışmalarını istihbarat örgütleri konusunda geliştiren Hablemitoğlu çeşitli dergi, gazete ve internet sitelerinde makaleler yayınlamaya başladı. Özellikle 'Köstebek' adıyla yayınlanan çalışmasında ABD yararına çalışan Fethullahçı istihbaratçıların Türk istihbarat birimlerine sızdığını ifade etti. Doç. Hablemitoğlu 18 Aralık 2002 tarihinde Ankara Çankaya'daki evinin önünde öldürüldü. Uzmanlara göre cinayet ancak bir istihbarat örgütünün yapabileceği türden organizasyonla gerçekleştirilmişti. Cinayetten geriye Ruger marka silahtan çıkan iki adet boş kovandan başka tek bir delil kalmadı.