kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Temmuz 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Ergenekon ile Başbakan'ın ne ilişkisi var?

Yeni Haber
Ergenekon operasyonuyla ilgili konuşan Bakan Akdağ, "Kalkıp da ana muhalefet lideri, "Bu Erdoğan'ın şahsi işi haline gelmiştir" dediği zaman, gerçekten çok ayıplanacak bir iş. Sayın Başbakanın bu konuyla ne ilişkisi varmış, nereden ilişkisi olabilir. Hükümetin, savcıya talimat vererek mi bu işi yaptırdığını iddia ediyorlar. Bence çok ayıp ediyorlar" dedi. ..
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AKP'nin kapatılmasına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Akdağ, "Buralar kimseye baki değil. Ne Recep Akdağ, ne başkasına baki değil. Önemli olan işi yaparken nasıl yaptığınız. Emaneti nasıl taşıdığınız. Biz emaneti en güzel şekilde taşıdık. Bize millet bir emanet verdi. Başkasının o emaneti alması pek de mümkün değil" dedi.

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ajans muhabirlerine yaptığı açıklamada AKP'nin kapatılmasına ilişkin adaletin tecellisini beklediklerini bildirdi. Adı başsavcının siyasi yasak getirilmesini istediği isimler arasında yer alan Bakan Akdağ, yapılan işi bir makam olarak görmediklerini belirtti. Bakan Akdağ, şunları söyledi:

"Ben sabah 09:00 da çalışmaya başlıyorum. Gece 12.00'den, yarımdan önce çalışmalarım bitmiyor. 3 yaşındaki kızımla da gece yarısından sonra saat 02:00 ye kadar görüşebiliyorum. Bize milletimiz bir görev verdi. Bu işleri bir makam olarak görmüyorum. Bizimki bir görev. Bu görev AK Parti'ye verildi. O zaman benim işim de nöbet süresi içinde görevimi en iyi yapmaktır. Buralar kimseye baki değil. Ne Recep Akdağ'a, ne bir başkasına. Önemli olan bu değil. Önemli olan o işi yaparken nasıl yaptığınız. Emaneti nasıl taşıdığınız. Biz emaneti en güzel şekilde taşıdık. Bize millet bir emanet verdi. Açık söyleyeyim, başkasının da o emaneti alması pek de mümkün değil. Ben hizmet edeceksem her şartta hizmetime devam ederim."


Bakan Akdağ, son olarak aralarında Emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ile Şener Eruygur, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay ve Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'ün de bulunduğu birçok kişinin göz altına alındığı Ergenekon Operasyonu'nu da değerlendirdi.

Bakan Akdağ, CHP Lideri Deniz Baykal'ı bu konuda yaptığı konuşmaları nedeniyle eleştirdi. Baykal'ın konuşmalarından dolayı hayretler içinde kaldığını ifade eden Bakan Akdağ, "Kalkıp da ana muhalefet lideri, "Bu Erdoğan'ın şahsi işi haline gelmiştir" dediği zaman, gerçekten çok ayıplanacak bir iş. Sayın Başbakanın bu konuyla ne ilişkisi varmış, nereden ilişkisi olabilir. Hükümetin, savcıya talimat vererek mi bu işi yaptırdığını iddia ediyorlar. Bence çok ayıp ediyorlar" dedi. Akdağ şunları söyledi:

"Baykal, bu konu hakkında yorum yaparak işin siyasileştiğinden bahsediyor. Delil olarak da Sayın Başbakanın Salı günü grup toplantısına geldiğinde meclis de ayak üstü gazetecilerin sorduğu sorulara verdiği iki cümleyi alıyor. Başbakan iki cümle konuşuyor. Diyor ki, "mahkeme karar vermiştir. Bir ana önce bu işin iddianamesinin verilmesini bekliyoruz' Bütün Türkiye bunu beklemiyor mu? Başbakan da bütün Türkiye'nin beklediği bir şeyi söylüyor. Ana muhalefet partisi lideri iki cümleden, yola çıkıyor ve yarım saat ana muhalefet partisinin lideri savcılığın kararını eleştiriyor. Ben hayretler içinde kalıyorum."



-BİR AN ÖNCE İDDİANNAME ORTAYA KONULMALI, ADALET YERİNİ BULMALI-



Bakan Akdağ, bir an önce soruşturmanın iddianamesinin ortaya konulması gerektiğine işaret ederek, "Adalet yerini bulmalıdır. Tabiki biz de milletin temsilcileri olarak tam demokrasi ile yürütülen bir ülke olmayı arzu ediyoruz" dedi. Bakan Recep Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu kadar ön yargılı kararlar vererek yargının işine karışmak gerçekten başka hangi ülkede olur, ben hayretler içindeyim. Yani biz mesela bir kapatma davasında, azıcık ağzımızı açtığımızda, bir daha suçlanıyoruz. "Vay aman efendim, yargı baskı altına alınıyor' diyorlar. Şimdi onlara bakıyorum. Koro halinde adı belli bazı medya organlarında, bir baskıya başladılar. Ben böyle bir anlayışı şiddetle kınıyorum. Ortadaki durum çok enteresan bir durum. Ülkenin demokrasisi ile ilgili önemli bir durum var. Kalkıp da ana muhalefet lideri, "Bu Erdoğan'ın şahsi işi haline gelmiştir' dediği zaman, gerçekten çok ayıplanacak bir iş. Sen bir şeyi koruyacaksan, demokrasiyi koru. Sayın başbakanın bu konuyla ne ilişkisi varmış, nereden ilişkisi olabilir. Savcılar var. Savcılar mahkeme kararı alıyorlar. Emniyet güçlerine göz altına almasını söylüyorlar. O da göz altına alıyor. Hükümetin tasarrufu bu anlamda delilleri alıp, savcıya teslim etmektir. Savcının, talebi doğrultusunda da gerekli göz altıları yapmaktır. Meselenin bu anlamdaki takibidir. Yani hükümetin, savcıya talimat vererek mi bu işi yaptırdığını iddia ediyorlar. Bence çok ayıp ediyorlar. Böyle bir şey yok, zaten olamaz."

MUHALEFET OLAYIN REJİM KRİZİNE DÖNÜŞMESİNİ TEMENNİ EDİYOR

Bakan Akdağ, muhalefet partilerinin olayın rejim krizine dönüşmesini temenni ettiklerini de söyledi. Bakan Akdağ, "Bunu da çok ayıplıyorum. Böyle bir şey olmayacaktır. Ülkenin bütün müesseseleri, anayasal kurumları ayaktadır. Yargı vazifesini yapıyor. Ümit ediyorum ki, en kısa zamanda olay ortaya çıkartılsın. Net olarak toplumun önüne iddianame konulsun. Dava da hızlı yürüsün" dedi.

(ANKA)