Rahşan Hanım, çekim dışı mısır yemeyin lütfen!

Son birkaç gündür 'Aşk Tutulması' filminin setindeyim. Filmin yönetmeni Murat Şeker. Başrolünde ise Fahriye Evcen ve Tolgahan Sayışman oynuyorlar. Fenerbahçe fanatizmi, maçları kazanmak için totem yapmak, bir de bunun arasına aşk sokmak üzerine kurulu olan film; romantik-komedi kıvamında. Ben de filmde Fahriye Evcen'in en iyi iki arkadaşından 'balıketli-sempatik' olanını canlandırıyorum. Aslında zayıf-seksi olanını oynamak istedim ama o rol Yasemin Öztürk'e verilmişti:) Önceki gün yine çekimdeydik. Sinemada film izleme sahnesi vardı. Fahriye, ben, Yasemin yan yana oturuyoruz. Filmin sanat grubu ellerimize birer paket patlamış mısır tutuşturuverdi. Saatlerdir sette beklemekten içim çıkmış halde bir mısır attım ağzıma. Sonra bir tane daha, bir tane daha, bir avuç daha derken elimdeki mısır bir anda bitiverdi. Tabii insan oyuncu olunca hemen havaya girerek; "Mısırım bitti arkadaşlar, devamını alabilir miyim?" deyiveriyor. Neyse ikinci paket geldi. Ancak duramıyorum. Sahnenin üçüncü tekrarında benim mısır yine bitti! Bu arada yediğim mısır belli ki sabahtan alınmıştı; bayattı. Ama tuzlu tuzlu öyle hoşuma gitti ki. Hemen yeniden sipariş verdim. Görevli arkadaş üçüncü mısırı getirdi ve sette ilk uyarımı aldım: "Rahşan Hanım, mısırı çekim dışında yemeyin lütfen!" Zavallı ruhum önce küçük çapta sarsıldı. Yer yarıldı ve ben o delikten içeri sığamadım. Sonra Fahriye ve Yasemin ile küçük çapta bir gülme krizi geçirdik. Bu anımızdan ne öğrendik? Bir daha oynanan filmlerde içinden yemek geçen sahnelerde dekorlar yenilmeyecek; çekimlere tok girilecek:)