kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Haziran 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Orhan Pamuk Nobel Edebiyat Ödülü'nü alırken.

Türk mucizeleri!

KAYA GENÇ
Son on yılda siyasette, kültür dünyamızda ve gündelik hayatta yaşanan mucizevi olaylar hep bir felaketle içiçe girdi; birimizin mucizesi bir diğerimizin felaketi oldu......
SANAT (12 Ekim 2006)
Türkiye mutsuz bir perşembe sabahı Fransız Parlamentosu'nda Ermeni soykırımını reddetmeyi suç haline getiren yasanın oylanmasını huzursuz bir biçimde bekliyordu. Ülkenin tarihi tezlerinin Avrupa tarafından yok sayıldığı, pek çoklarının gururunu kıran bu atmosferde, saat 12.00'da Avrupa'nın bir başka bölgesinde, İsveç'in başkenti Stokholm'de İsveç Akademisi'nin genel sekreteri Horace Engdahl kendisini bekleyen gazetecilere yaklaşıp şöyle dedi: "2006 yılının Nobel Edebiyat Ödülü ülkesinin melankolik ruhu için giriştiği yolculukta kültürlerin çatışması ve iç içe girmesine dair yeni semboller keşfeden Türk yazar Orhan Pamuk'a verilmiştir." Alkışlarla karşılanan açıklama sonrasında yaşanan sevinç, kısa süre önce yapılan başka bir açıklama yüzünden şoke olanları teselli edemedi. Fransız Parlamentosu Ermeni soykırım kanununu kabul etmişti.

DEPREM (17 Ağustos 1999)
Bülent Ecevit'in partisi DSP, MHP'nin de desteğiyle 28 Mayıs 1999'da yeni hükümeti kurmuş, ülke bu değişime alışmaya çalışırken, sıcak bir pazartesi gecesi uykuya daldık ve sabaha doğru 03.02'de Kocaeli-Gölcük merkezli depremle sarsıldık. 50 bin insanın ölümüne ve 100 bin kişinin yaralanmasına sebep olan deprem, Türk devletinin resmi ideolojisine darbe vurdu; ölü sayılarını düşük göstermeye, yurtdışından gelen yardımları kabul etmemeye çalışan siyasetçilere halk isyan etti. Devlet karşısında AKUT ve uluslararası yardım kuruluşları depremin üzerinden günler geçmesine karşın hâlâ hayatta kalan insanlar bularak mucizelere imza attı.

AVRUPA BİRLİĞİ (17 Aralık 2004)
16 ve 17 Aralık 2004'te Brüksel'de düzenlenen Avrupa Birliği zirvesi, Türkiye'nin AB üyeliği için kritik önemdeydi. Kıbrıs Rum kesiminin tanınması gibi talepler ipleri kopma noktasına getirdi; Başbakan Erdoğan "Biz gidiyoruz," diyerek dönem başkanı Balkenende'ye rest çekti. Türk medyası ve kamuoyunda Avrupa karşıtlığı had safhaya çıktı. 17 Aralık sabahı erken saatlerde Erdoğan bir kez daha Türkiye'nin tezlerinin reddedildiğini görünce "Uçağı hazırlatın, gidiyoruz arkadaşlar," dedi. Sonra Balkenende tıpkı bir mucize gibi Türk heyetine dönüp "Oturun lütfen, daha konuşacak çok şeyimiz var," dedi. Öğleden sonra yapılan zirvede Türkiye'nin Kıbrıs teklifi kabul gördü. "İşin başında gülemeyecek durumdaydık, şimdi ise gülmek için çok nedenimiz var," diyen diplomatlarla birlikte Türk medyası ve kamuoyu da 'son saniyede' ulaşılan bu diplomatik başarıya şapka çıkardı.
Haberin fotoğrafları