Hollywood yıldızlarını parlatan sihirli değnek

1979 doğumlu Meyhayat Kermen, New York'ta kolaylık olsun diye Mey Kermen ismini kullanmaya başlamış. Kermen, her şeyin İstanbul'da, çocukluğundaki sanat merakıyla başladığını söylüyor: "Çok erken dönemde, çocukken hatta, benim yolumun ancak sanattan geçeceğini anladığım için, işim 'ne yapacağını bir türlü keşfedememiş insanlara' göre bir nebze daha kolaydı." Ama herhalde tesadüfen babasının fotoğraf makinesini bulmasıyla başlayan macerasının, kendisini, Hollywood yıldızlarının görüntülerini ona teslim ettikleri bugünkü işine getireceğini hayal bile edemezdi. Bir gün başka bir eve taşınırken, babasının 1970'li yıllardan kalma Konica FS-1 kamerasının ve çok sayıda lensin bulunduğu bir çanta bulur. 15 yaşındadır. Ona çok komplike gelen kamerayı kurcalamaya başlar, babasının yardımlarıyla siyah-beyaz fotoğraflar çeker... Çektiği fotoğrafları bastırır, büyütür, odasının duvarlarına asar. "İlk fotoğraf çekmeye başladığımdan itibaren, hatta daha da önce, hayatım hep bir şekilde sanatla iç içe geçti. O dönemlerde oyunculuk da yapıyordum. Sonra üniversitenin ilk yıllarında ortam değiştirme, spektrumu genişletme isteği doğdu içimde."

FOTOĞRAFIN CİLASI
İlk idolleri Man Ray, Philip Halsmann ve Joel Peter Witkin gibi fotoğrafçılardır. O günlerde modayla pek alakası yoktur, modayı 'bir çeşit sanat dalı olarak' takip eder. Bugünse modayı takip etmek onun için bir zorunluluk; trendleri, yaklaşımları bilmesi şart. Eğitimine İstanbul'da, Bilgi Üniversitesi'nde başlar, buradaki eğitimden çok memnundur. Ancak daha sonra burslu olarak okuduğu Savannah College of Art and Design'ın sanat eğitimini 'zayıf' bulduğunu söylemeden edemiyor: "Neyse ki İstanbul'da bana bu işi öğreten hocalarım sağ olsun, temelim sağlam atılmıştı." Üniversite sayesinde teknik imkânlarının sınırlarını zorlamış ve son teknoloji cihazları kullanma imkânı bulmuş. Kermen, okuldan mezun olur olmaz fotoğraf piyasasının içinde bulmuş kendisini. 2005 yılının sonunda halen çalışmakta olduğu Nucleus Imaging'de işe girmiş. "Fotoğraf için kendimi lanse etmeye çalışırken fark ettim ki ekmek parası kazanmak adına, sanattan çok taviz vermek gerekiyor," diyerek o günleri hatırlıyor. Para kaynağı olarak başka sanatçıların çektiği fotoğrafların üzerinde oynamayı, yani 'retouching'i bu şekilde meslek edinmiş. "Böylece istedigim gibi özgürce fotoğraf çekmeyi ve daha sonra bu fotoğrafları ilgilenen galerilere sunmayı, bu sayede kendimi fotoğraf dünyasının baskısından korumayı seçtim," diyor. Kermen bugüne dek aralarında Beyonce, Natalie Portman, Cate Blanchett, Elle Macpherson, Carmen Kaas, Halle Berry, Jessica Alba, Teri Hatcher, Marion Cotillard, Donald Trump, Bill Clinton, Josh Hartnett, Jennifer Aniston, Angelina Jolie, Brian Ferry, Tom Hanks, Joaquin Phoenix, Nicole Kidman ve Heroes dizisinin yıldızı Hayden Panettiere'in de bulunduğu pek çok yıldızın fotoğraflarını rötuşlamış. Peki Photoshop'u ilk ne zaman kullanmış? "Sene 1999, Bilgi Üniversitesi... Photoshop'a bayıldım, öldüm bittim! Hatta o aralar 'acaba benim bütün günü Photoshop başında geçirmemi sağlayan bir meslek var mıdır bir yerlerde?' diye kara kara düşündüğümü hatırlıyorum!" 'Retouch' kavramını o günlerde bilmiyordur; New York'a gelene kadar da bunun bir meslek olabileceği aklından bile geçirmez. Asıl, fotoğrafçı olarak tanınmayı istiyordur. 'Retouch' derken bacak inceltmek ya da sivilce temizlemekten çok, belirli nedenlerle fotoğrafçının yakalayamadığı havayı fotoğrafa katmayı, son cilayı atmayı kastediyor. New York'un kaotik atmosferinden memnun Mey Kermen. "Sanatçı sanatçıdan ivme alır düşüncesiyle her daim ilgi çekici fikirler, insanlar, projeler peşindeyim," diyor. "Türkiye'ye dönmek istiyorum günün birinde tabii, ama mesleki olarak şüphe içinde olacağım bir ortama maruz kalmak da istemiyorum. Türkiye'de işimi yapabileceğimi hissettiğim an, pılımı pırtımı toplayıp koşa koşa döneceğim."