Kanal D'nin yeni dizisi Küçük Kadınlar yaz döneminin ilgiyle izlenecek dizilerinden biri olacağa benziyor. Zira ortalama dizi izleyicilerinin ihtiyaç duyduğu "soğan etkisi" bu dizide fazlasıyla mevcut. "Soğan etkisi de ne ola ki?" dediğinizi duyar gibiyim. Efendim malumunuz, yeni dönem dizileri ne kadar gözyaşı potansiyeli içerirse, o kadar fazla izleniyor. Bu konuda Kanal D'nin eline kimse su dökemez. Yaprak Dökümü, Elveda Derken, Menekşe ile Halil ve Annem ile televizyon coğrafyasındaki nem oranını neredeyse iki katına çıkarttılar. Kanal D bu haliyle "kasvet televizyonu" haline geldi, Logodaki D'nin de artık "Dram" kelimesinin kısaltması olduğuna inanmaya başladım. Küçük Kadınlar'ın çekim tekniğini de, kurgusunu da, genç oyuncuların rol yeteneklerini de başarılı buldum. Ama senaryo bana çok ağır geldi. Kızlar aynı gün ayrı ayrı olaylarda hem babalarını, hem annelerini kaybettiler. Üstelik aile güç bela karnını doyururken ve zalim köşk sahibinin ezici otoritesi altında inim inim inlerken... Buna bir de en küçük kıza göz koyan halanın içten pazarlıklı sahte yardım girişimleri eklenmesin mi? Bu kadar "ağdalı dramı" kaldıracak ciltler de vardır mutlaka ama ben fena halde tahriş oldum!.. Bu arada ekranlardaki "beşi bir yerde" modasını da atlamış değilim. Ekmek Teknesi'nde Nusret Baba'nın 5 kızı vardı. Elveda Rumeli'deki Sütçü Ramiz'in de... Şimdi de 5 kız kardeşten kurulu Küçük Kadınlar arz-ı endam eyledi. Yaprak Dökümü'nde 4'ü kız, 5 kardeş, Bütün Çocuklarım'da da yine biri erkek 5 kardeş vardı. Sanırım bu görüntü en çok Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı mutlu ediyordur.
Yayın tarihi: 19 Haziran 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/19/gny/haber,743952B2B0274FAA9EDC09D163F97F68.html
Tüm hakları saklıdır.