kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 18 Haziran 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Kim, nereye, neden göç etti?

Yeni Haber
Türkiye'de, 1965-2000 döneminde, beşer yıllık dönemler itibarıyla 2,7 ile 4,8 milyon arasında olmak üzere 21,1 milyon insan, doğduğu köyünden, çalıştığı kentinden başka diyarlara gitmek üzere iller arası göç kervanına katıldı.

Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) 1965-2000 yıllarını kapsayan dönemde, yurt düzeyinde, doğudan batıya, kuzeyden güneye hareket halinde olan göçlerin profilini çıkarttı. ''Türkiye'nin göç haritası'' olarak da adlandırılabilecek DPT çalışmasında, ekonomik ve sosyolojik açıdan ilginç, kayda değer ve çeşitli araştırmalarda veri olarak kullanılabilecek sonuçlara ulaşıldı.

Rapora göre, 1965-1970 döneminde 3,2, 1970-1975 döneminde 3,4, 1975-1980 döneminde 2,7, 1980-1985 döneminde 2,9, 1985-1990 döneminde 4,1, 1995-2000 döneminde ise 4,8 milyon insan başka illere göç etti. DPT'nin çalışmasında, nüfus artış hızındaki azalmaya paralel olarak kentleşme hızı azalma eğilimi göstermiş olmasına rağmen, kentleşme hızının makul seviyeye inmesi ve isteğe bağlı nüfus hareketlerinin, istenen mekanlara yönelmesinde yeteri kadar başarılı olunamadığı ortaya çıktı. 1970-2000 döneminde İstanbul, Ankara ve İzmir'in yer aldığı büyük nüfuslu iller grubuna, Konya, Adana, Bursa, Antalya, Mersin, Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri dahil oldu.

1995-2000 döneminde Antalya, Şanlıurfa ve İstanbul nüfus artış hızı en yüksek iller olurken, Tunceli ve Ardahan başta olma üzere 15 ilin nüfusu azaldı.

12 istatistiki bölge birimi arasında, İstanbul bölgesi (sadece İstanbul ilini kapsıyor) nüfus artış hızı en yüksek, Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi ise nüfus artış hızı en düşük bölgeler oldu. Türkiye genelinde göç eden nüfusun payında artan bir eğilim gözlendi ve 5 yaşın üstündeki nüfusun yüzde 11'ini oluşturan 6,7 milyon insan 1995-2000 döneminde yurt içinde, il içi ve iller arası olarak göç etti. Toplam göçler içinde il içi yerleşim yerleri arasında göç edenlerin payı artarken, iller arası göç edenlerin payı azaldı.

Kırdan kente göçlerin daha fazla olduğu şeklinde bir görüş hakim olmasına rağmen, göçlerin yarıdan fazlası şehirden şehire, yaklaşık 6'ta biri, köyden şehire göçler şeklinde oldu.81 ilin 23'ü, verdiğinden daha fazla göç aldı. Bu illerin başında İstanbul, İzmir, Bursa, Kocaeli, Ankara ve Antalya geldi. 81 ilin 58'i aldığından daha fazla göç verdi. Samsun, Şanlıurfa ve Diyarbakır bu illerin içinde yer aldı.

Erkeklerin çoğunluğu iş arama/bulma ve tayin/atama nedeniyle, kadınların çoğunluğu ise evlilik ve eğitim nedeniyle göç ettiler. 2000 yılında da nüfusun yüzde 72,2'si doğduğu ilde, yüzde 27,8'i ise doğduğu ilin dışında ikamet etmek durumunda kaldı.

1975-1980 DÖNEMİNDE 3,6, 1995-2000 DÖNEMİNDE İSE 6,7 MİLYON İNSAN GÖÇ ETTİ

1965-2000 döneminde iç göçün Türkiye genelindeki değişimi ve 1975-2000 döneminde yerleşim yerleri, iller arası ve istatistiki bölge birimleri
arasındaki göçlerin boyutları ve göç akım yönleri de değerlendirmeye tabi tutuldu.

Türkiye genelinde 1975-2000 döneminde, toplam nüfus içinde göç eden nüfusun payı artış eğilimi gösterdi. 1975-1980 döneminde nüfusun yüzde
9,3'ünü oluşturan 3,6 milyon insan göç etmişken, 1995-2000 döneminde nüfusun yüzde 11'ini teşkil eden 6,7 milyon insan göç etmek durumunda
kaldı.

İller arasındaki göçlerin toplam nüfus içindeki payının değişimi incelendiğinde, 1965-2000 döneminde beşer yıllık dönemler itibarıyla 2,7 ile 4,8 milyon arasında, toplam 21,1 milyon insan göç kervanına katıldı. 1965-1970 döneminde her yüz kişiden 10,7'si iller arasında göç ederken, zaman içinde göç hızlarında azalmalar gözlendi ve 1980-1985 döneminde yüzde 6,5'e kadar düştü. Ancak, 1985-2000 döneminde göç oranında 1970'li yıllar seviyesi kadar olmasa da bir yükselme gözlendi ve 1995-2000 döneminde her yüz kişiden 7,9'u iller arasında ikametgahını değiştirdi.

DEMOGRAFİK YAPIDA KAYDA DEĞER GELİŞMELER OLDU

20. yüzyılın ortalarında başlayan ve 1960'lı yıllarda artarak günümüze kadar devam eden ekonomik ve sosyal alandaki gelişmelere paralel olarak, demografik yapıda ve nüfusun mekansal dağılımında kayda değer değişimler de oldu. 1960'lı yıllardan itibaren, nüfus artış hızı yavaşladı, 1995-2000 döneminde Türkiye nüfusu yılda ortalama yüzde 1,83 artış göstererek 67,8 milyona yükseldi ve 2. Dünya Savaşı yıllarından, 1945 yılından sonra ilk kez nüfus artış hızı yüzde 2'nin altına indi. Halen nüfus artış hızı yüzde 1'lerde seyrediyor.

Türkiye toplam nüfus artış hızındaki azalışa paralel olarak da kentleşme hızı zaman içinde azaldı, 1975-1980 döneminde yüzde 5,22 olan kentleşme hızı 2000 yılında yüzde 2,89'a geriledi, toplam nüfusun yüzde 57'sini oluşturan 38,7 milyon kişi kentlerde yaşamaya başladı.1965-1970 döneminde 67 ilden 20'sinin, 1970-1975 döneminde 24'ünün, 1975-1980 döneminde 18'inin ve 1980-1985 döneminde 19'unun, 1985-1990 döneminde 73 ilden 20'sinin ve 1995-2000 döneminde ise 81 ilden 23'ünün iller arası net göç hızları pozitif düzeyde sonuçlandı.

35 yıllık sürede iller arası net göç hızları pozitif olan bu illerin tamamına yakını Türkiye'nin batısında yer alan iller oldu. 35 yıllık sürede iller arası net göç hızları negatif olan illerin büyük çoğunluğu ise Türkiye'nin orta ile doğusundaki bölgelerde yer aldı. 25 yıllık dönemde İstanbul ve İzmir illeri, verdiği göçten daha fazla göç alan iller arasında ilk sıralarda yer aldı. 1995-2000 döneminde ise Samsun, Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri aldığı göçten daha fazla göç veren illerin başında geldi. 1975-2000 döneminde, illerin kendi sınırları içindeki yerleşim yerleri arasındaki göçler dahil edilmeden illerin aldığı göç hızı en yüksek olan illerin büyük çoğunluğu batı bölgelerinde sıralandı.

Oransal olarak en fazla göçü, 1975-2000 yılları arasında Kars, Tunceli ve Artvin verdi. 1975-2000 döneminde verdiği göç hızı en düşük olan
iller genellikle batı bölgelerinde oldu. 1975-1985 dönemlerinde Antalya ili verdiği göç hızı en düşük iller arasında ilk sırada yer alırken, bu
il, 1985-2000 dönemlerinde yerini Bursa iline bıraktı. Bu ilin dışında Manisa ve Muğla illeri verdiği göç hızı en düşük iller arasında yer aldı.

GÖÇLER DOĞUDAN BATIYA

Göçlerin Türkiye'nin doğusunda yer alan bölgelerden, sosyo-ekonomik bakımdan daha gelişmiş batı bölgelerine doğru yöneldiği gözlendi. 12 bölgeli istatistiki bölge birimlerinden İstanbul ve Batı Marmara bölgeleri net göç hızı pozitif olan bölgelerin başında gelirken, Batı Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu bölgeleri de net göç hızı negatif olan bölgeleri oluşturdu. İstanbul bölgesine, 1995-2000 döneminde en fazla göçü, il olarak Ankara'dan, bölge olarak Batı Karadeniz'den aldı. Ege bölgesinin aldığı göçün yüzde 16,26'sı Güneydoğu Anadolu bölgesinden geldi.

İstanbul Bölgesi, 1995-2000 döneminde aldığı göçün yüzde 19,87'sini Batı Karadeniz Bölgesinden, Ege Bölgesi ise aldığı göçün yüzde 16,26'sını Güneydoğu Anadolu Bölgesinden, Batı Marmara Bölgesi aldığı göçün yüzde 28,02'sini İstanbul Bölgesinden ve Doğu Marmara Bölgesi de aldığı göçün yüzde 18,20'sini İstanbul Bölgesinden aldı.

Aldığı ve verdiği nüfus büyüklüğü bakımından üst sıralarda yer alan Akdeniz Bölgesi, en fazla göçü Güneydoğu Anadolu bölgesinden alırken, en fazla göçü İstanbul Bölgesine verdi.1995-2000 döneminde en fazla göç veren illerin başında gelen Ankara ve Kocaeli illeri hariç, İstanbul, İzmir, Adana, Samsun, Diyarbakır, Konya, İçel ve Erzurum illerinden iş arama/bulma nedeniyle göç edenler ilk sırada yer aldılar. Ankara'dan göç edenlerin tayin/atama, Kocaeli'nden göç edenlerin ise deprem öncelikli göç etme nedenleri olarak tespit edildi. Bu dönemde en fazla göç veren illerden Kocaeli ve İstanbul illeri hariç, en fazla göç veren diğer illerden deprem ve güvenlik nedeniyle göç edenlerin payı oldukça düşük kaldı.

SONUÇ

Türkiye genelinde göç eden nüfusun payında artan bir eğilim gözlenirken, 5 yaşın üstündeki nüfusun yüzde 11'ini oluşturan 6,7 milyon kişi 1995-2000 döneminde yurt içinde göç etti. Bu kişilerce en yoğun göç edilen ve en yoğun göç veren yerleşim yerleriyle, göç edenlerin öne
çıkan nitelikleri şöyle belirlendi:

''Göç edenlerin yaklaşık yüzde 70'i iller arasında, yüzde 30'u il içindeki yerleşim yerleri arasında göç etmektedir. Göç edenlerin yaklaşık 58'i şehirden şehire, yüzde 20'si şehirden köye, yüzde 17'si köyden şehire ve yüzde 5'i köyden köye göç etmiştir. Verdiği göçten, aldığı göçün en fazla olduğu ilin başında İstanbul gelmekte ve bu il en fazla Ankara'dan göç almaktadır. Aldığı göçten verdiği göçün en fazla olduğu ilin başında Samsun gelmekte ve bu il en fazla İstanbul'a göç vermektedir. Net göç hızı en yüksek ilin başında Tekirdağ, net göç hızı en düşük illerin başında Ardahan gelmektedir.

Göç edenlerin yüzde 55'i erkek, yüzde 45'i kadındır. Genç ve yaşlı nüfus göçü çok az, buna karşılık, göçlerin büyük çoğunluğu orta yaşlarda ve
özellikle göçlerin yaklaşık yüzde 20'si 20-24 yaş grubunda yoğunlaşmaktadır. Genelde hiç evlenmemiş ve boşanmış olanlar, özelde ise hiç evlenmemiş erkekler ve evli kadınlar daha fazla göç etmektedir. Eğitim görmüş olanlardan özellikle ilkokuldan mezun olmuş kişiler daha fazla göç etmektedir. Göç eden erkekler kadınlara nazaran daha fazla istihdam imkanı bulmasına karşılık, daha fazla erkek işsiz kalmaktadır. Göç etmiş kişilerin büyük çoğunluğu hizmetler ile ilgili ekonomik faaliyetlerde bulunmaktadır.

Göç etmiş kişilerin yaklaşık üçte biri tarım dışı üretim faaliyetlerinde çalışanlar ve ulaştırma makinaları kullananlardır. Göç etmiş kişilerin
büyük çoğunluğu ücretli, maaşlı veya yevmiyeli olarak çalışmaktadır. Hane halkı fertlerinden birine bağımlı göç nedeninden sonra iş arama/bulma, tayin/atama, amaçlı göçler göç olgusunun en önemli nedenini oluşturmakta, kadınların çoğunluğu evlilik, erkeklerin çoğunluğu iş arama/iş bulma nedeniyle göç etmektedir.''

2000 YILINDA NÜFUSUN YÜZDE 27,8'İ DOĞDUĞU İLİN DIŞINDA

2000 yılında nüfusun yüzde 27,8'nin doğduğu ilin dışındaki bir ilde yaşamakta olduğu, bu çalışmada, 1995-2000 döneminde nüfusun yüzde 11'nin, ülkenin göreceli olarak sosyal ve ekonomik bakımdan yeterince gelişmemiş bölgelerinden ve illerinden, gelişmiş batı bölgelerine ve metropollerine göç ettiği ortaya çıktı. Bu kişilerin genellikle eğitimli, bekar, orta yaş grubunda, çoğunluğunun erkek olduğu, iş bulma/arama nedeniyle göç ettiği ve tarım dışı ekonomik faaliyet alanında hizmetler sektöründe ücretli, maaşlı ve yevmiyeli olarak çalıştığı görüldü.

AA