kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Haziran 2008, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
ERGUN BABAHAN

Şiir gibi futbol

Hepimizin üzerinde fikir yürütebildiğimiz, ahkam kesebildiğimiz bir konu futbol.
Onun için bu kadar popüler, onun için bu kadar birleştirici.
Siyasi fikirleri ne kadar farklı olursa olsun, insanlar aynı takımı tutabiliyor, aynı skora keyiflenip kederlenebiliyor.
Şair, yazar, bilim adamı, siyasetçi, asker, gazeteci fark etmiyor. Her Türk aslında futbolcu veya futbol yorumcusu doğuyor.
Bir topun peşinde eğleniyor, kızıyor, kızdırıyoruz.
Herkesin birbiriyle kavgalı, toplumun en parçalanmış olduğu bir ortamda, maçın bitimine 3 dakika kala atılan bir gol, herkesi tek vücut yapabiliyor.
Tüm kavgaları unutuyoruz.
Hele bir de milli takım kazanmışsa, iyice coşuyoruz.
AKP'li, CHP'li, DTP'li fark etmiyor.
Bizi küçümseyen, beğenmeyen, kendinden kabul etmek istemeyen Avrupalı'ya karşı alınan galibiyet daha anlamlı oluyor.
Çek Cumhuriyeti karşısında en umutsuz olduğumuz anda gelen galibiyet bu duyguyu herkese yaşattı.
Umudun gücünü hepimize bir kez daha gösterdi aslında.
Diyorum ya, bu meşin yuvarlak herkesi peşinden koşturuyor.
Şairler, ona ilişkin duygularını kelime oyunlarıyla bakın nasıl dile getiriyor:
"Üç direkli bir kaledir dünya
Sağdan akıyor erzincan
Ceza sahasına girdi
Hasan
Hüseyin'e geçirdi
Ali dokundu topa
Üç direkli bir kaleyse
dünya
Kaleyi bulan toptur ilah
Şu futboldan illallah
İllallah-ı veresuli"
Can Yücel

Veya usta şair Nâzım Hikmet. Futboldaki ustalığı kelime ustalığını aratmazmış, bakın kendini nasıl anlatmış:
"Futbolda eski kurdum.
Fenerbahçe'nin forvetleri mahallede kaydırak oynayan birer piç kurusuyken
ben
en ağır hafbekleri yere
vururdum.
Futbolda eski kurdum.
Santıradan alınca pası
çakarım
Hooooooooooooooooooooooooop!
5 numro top
açık ağzından girer golkipin karnına.
Bana mahsustur bu vuruş futbol potinlerim kurşunkalemimden öğrendi bu zanaatı!
O kurşunkalemim ki
9 deliğinizden vücudunuza her tıktığı mısra
işkembenizde taş.
Şairiz be,
şairiz dedik ya be arkadaş... "

Şiir deyip Bedri Rahmi Eyüpoğlu'nu unutmak olmaz. İşte duygularımızı en güzel ifade eden bir şiir:
"İstanbul deyince aklıma
Stadyum gelir
Güne güneşe karşı yirmibeşbin kişi
Hepsinin dudağında İstiklal Marşı
Bulutlar atılır top top pare pare
Yirmi beş bin kişilik bir aydınlık içinde eririm
Canım ağzıma gelir sevinçten hilafsız
İsteseler bir gelincik gibi koparır veririm
...
Daha fazla sokulmak isterim yanlarına
Ben de bağırıveririm birlikte
Avazım çıktığı kadar
Göğsümü gere gere
Ver Lefter'e yaz deftere
İstanbul deyince aklıma
Stadyum gelir"