kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 16 Haziran 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Destan yazdık

Özge AYDIN /SABAH İNTERNET
Yeni Haber
Avrupa Futbol Şampiyonası'nda (A) Grubu'nda mücadele eden Türkiye, grubunu 6 puan ve averajla 2. sırada tamamlayarak çeyrek finale yükseldi.


* KARE KARE TÜRK DESTANI İÇİN TIKLAYINIZ...

* MİLLİ ÇOŞKU FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ...

* İŞTE ÇEKLER BÖYLE YIKILDI...

KAZIM KANAT: HAKEMİ DE YENDİK (SABAH)


Portekiz'e yenildiğimiz gün "Türkiye Avrupa şampiyonu olacak" dedim. Bunu inanarak söyledim. Ayrıca futbol bilgimi ortaya koyarak söyledim. Çünkü Türkiye futbol kadrosu olarak kaliteli oyuncularıyla bunu başaracak güçteydi. Ama herkes benimle alay etti. Kimi 'topal karınca' dedi, kimi 'hayal taciri' . Bu görüşümde son güne kadar ısrar edeceğim.

Biz takım gibi savaşmaya başlayınca yani cesurca risk alarak Çekler'i yenmek için saldırınca öyle bir üç gol attık ki, üstelik kalecisiz yendik. Üstelik 10 kişi ile yendik. İşte Türkiye bu. Maçın bu bölümünü Fatih Terim ve öğrencileri çok iyi analiz etmeli. Bu bölümdeki futbol Türkiye'yi Avrupa Şampiyonu yapacaktır.

LEVENT TÜZEMEN: AYAKLARINIZA SAĞLIK (SABAH)

Türkiye'nin sevincini Cenevre'den görüyorum. İnsanların zafer sarhoşluğundan sokaklara döküldüğünü biliyorum. Biz bu zaferi anamızın ak sütü gibi hak ettik. Şimdi, 'Avrupa Avrupa duy sesimizi işte bu Türkler'in ayak sesleri" diyorum. Bekle bizi Viyana bu yürekli adamlarla valsin başkentini de ayağa kaldıracağız.

Çeklerin ilk toplara basması sonucu yerden ayağa isabetli pas oynayamadık; uzun toplarla hücuma çıktık ve Çekler'in daha çok topa sahip olmasını sağladık. Kanatlarımızı çalıştıramadık. İsveçli hakem de Çekler'den yana tavır koyup bizi sindirmeye çalıştı. Çünkü hakem Peter; Aurelio ve Topal'a kolay sarı kart çıkartarak hassas bölgede görev yapan bu iki oyuncumuzun elini kolunu bağladı. Terim, "Dünyaya kendimizi hatırlatmaya geldik" demişti. İlk hatırlatma muhteşemdi. Ayaklarınıza sağlık 11 altın adam.

AHMET ÇAKAR: DESTAN YAZDIK (SABAH)

Dünya Kupaları ya da Avrupa Futbol Şampiyonaları'nın son 20 yılının en enteresan, en heyecanlı maçını oynadık. Dün gece dünyada milyarlarca insan bu maçı izledikten sonra Türkiye'nin neler yaptığını herhalde 20 yıl daha konuşurlar. Ne olursa olsun; karşınızda köy takımı bile olsa 75.

Dün gece yıllarca konuşulabilecek müthiş bir maç oynadık. Son 1 dakikada Türkiye'de 70 milyonun neler yaşadığını anlayabilmek çok zor. Kalecimiz Volkan atılmış, oyuncu değişikliğimiz olmadığı için kaleye Tuncay geçmiş ve 60 saniye 60 yıla dönüşmüştü. Ama başardılar.
Çocuklar tarih yazdı. Bu tarihi dünyada böylesine bir şampiyonada pek az takım yazabildi. Aslında çok ama çok pis goller yedik. Zaten turnuvanın ilk maçından beri böyle pis goller yiyoruz. Ama ikinci 45 dakika sahada sadece biz vardık. Dünyanın önemli markalarından biri Çek Cumhuriyeti'ni sahadan sildik. Hem de ne siliş! Herhalde Çekler dün geceyi bir daha hatırlamayı hiç istemeyecekler.

GÜRCAN BİLGİÇ: TÜRKÜM, GURURLUYUM (SABAH)

Umutlarımızı birer tuğla yapıp üst üste koyarak da bir duvar örseydik, Koller'e karşı ne yapabilirdik. Tek adam, tek amaç ve tek taktik ile karşımıza dikilen Çek takımının boyuna ne yapsak erişemiyorduk. Bizi sahamıza çivileyip, öyle bir mahkumiyet kararı çıkardılar ki, iki metrelik dev santraforun çocuk oyuncağı gibi olduk. İlk topu O'na oynuyorlar, olmazsa kenara taşıyıp yine O'nu arıyorlardı.

Bu takım sanki bizi çıldırtmak için plan yapmıştı. Önce sinirden, sonra sevinçten çıldırıyorduk. Mucizenin adını Nihat koyuyordu.
Maçı uzatacağız derken, bitirme fırsatı elimizdeydi. Volkan'ın gördüğü kırmızı olacak şey değil, kalan dakikaların kaleye top gelmeden geçmesi Allah'ın lütfu.
Bizim alnımıza yazılmış bir yolumuz, dualarımızla kutsanmış bir formamız var. Bir maçta bu kadar çok mucizeyi hiçbir takım yaratamaz.
Rakip Çek, ama Türkiye'miz tek gerçek...

SELÇUK YULA: KUPAYI ALABİLİRİZ (FOTOMAÇ)

Yahu bu çocuklar bizi kalpten götürmezseler, vallahi de billahi de kimse götürmeyecek. Ne güzel bir sevinçtir bu Yarabbim! Sahada mücadele eden bütün futbolcularımızı ve saha dışında mücadele eden teknik heyetimizi kutluyorum.

Fatih Terim'in çıkardığı kadro doğruydu. Sistem de doğruydu. Çünkü İsviçre maçının ikinci devresindeki oyunumuz çok güzeldi. Ve Terim'de bu kadroyla bu sistemi (İki Emre değişikliği dışında) sahaya sürdü. Ama istedikleri olmadı. Semih daha önce Zico'nun gördüğü gibi ikinci devre rakip savunma yıprandığı anda oyuna girince büyük işler yapan bir futbolcu. Aslında Fatih Terim de bunu çok iyi görmüştü ama neden 11'de başlayıp onu sahaya sürdüğünü anlayamadım. İlk 45 dakikada tek şutumuz, tek pozisyonumuz yok. Koller'in gene savunmamızın büyük hatasından attığı bir gol var.

Her taraf Türk bayraklarıyla dolu. Sanki Kadıköy, sanki Taksim, sanki Türkiye'nin herhangi bir yeri. Müthiş bir sevinç var. Bu sevinci yaşatanlara teşekkürler.

TURGAY DEMİR: TARİH YAZDIK (FOTOMAÇ)

Bu çocuklara ne oluyorsa devre arasında oluyor. İlk 45'te tanımakta zorlandığımız oyuncular ikinci yarıda birden bire şekil değiştirip futbol oynamaya başlıyorlar. Dün gece yine aynı filmi izledik. İlk yarıda iki pas üst üste yapamayan, orta saha ile forvet arasında derin boşluklar bırakan, rakip kaleye gitmekte zorlanan, ilk kornerini ancak 30. dakikada atan Milli Takım, ikinci yarıda Çek kalesini abluka altına aldı. İlk bölümde savunmada Rozehnal, hücumda Koller dağ gibi fizikleriyle bizim çocuklara ezici üstünlük sağladılar. Gol de boy farkıyla geldi zaten...

Arda'dan Nihat'ın golüyle yerimizden fırladık. Sonra üçüncüyü çaktık, rüya gibi... Çal artık şu son düdüğü Peter. Çal artık ya... O da ne... Volkan kırmızı kart gördü. Aman Allah'ım... Gel şimdi kalecisiz 4 dakika dayan. Ah Volkan ahhhhhhhh... Bitsin artık şu maç. Hadi Tuncay, tarih yazmak kolay değil. Hadi aslanım...Ve işte son düdük, şükürler olsun, çeyrek finaldeyiz.