Hani adamın çapkını, dağınığı, sorumsuzu, gevezesi, yol yöntem bilmeyeni, fazla ukala olanı, maçosu, kıskancı osu busu şusu bir şekilde çekilir ve eğitilir de, cimrisi, korkağı, pısırığı hiç çekilmez. Çünkü onlar eğitilebilemez! Ayrıca böyle bir adam için, uğraşmaya da değmez! Bırak gitsin, kimin başını yakacaksa yaksın... Bizden uzak cehenneme direk... Bak, sinirlenmişim hakikaten...
* Çünkü az önce internet sitelerinden birinde, İsmail Hacıbişeybişeyoğlunun, Berrak Tüzünataç'a ettiğini izledim. Yahu ne kadar ayıp yavrucum! Sen artık koca adamsın İsmail! Hiç böyle çocukluklar yakışır mı erkek adama? İzlemeyenlere durumu özetleyeyim: İsmail'le Berrak, bir akşam restoran gibi bir yerde sohbet muhabbetteler. Gecenin sonunda mekândan bir çıkıyorlar ki, gazeteciler, televizyoncular kapıda dizilmekte. E olur olur... İyi akşamlar arkadaşlar kolay gelsin de, bin arkadaşınla taksine yürü git, di mi? Ama yookk! İsmail kameraları görünce, kendisinde ne nezaket kuralı kalıyor, ne şuur. Tabanları yağlıyor. Bir topuk. Atıyor kendini taksiye, hemi de bi başına. Berrak ise gayet sakin kameralara gülümseyip yoluna İsmail'le devam ettiğini zannederken, aaa arkasına bir bakıyor.. Ayol adam yok! Kaçmış, gitmiş. Tek kelime demeden, zina halinde basılmışlar gibi tabanları popoya vura vura hem de...
* Berrak'ın o, gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalakalmış haline, bir kadın olarak çok üzüldüm. Yazık ne yapacağını bilemedi garibim. Sonra da biraz hırçınlaştı falan ama haklıdır. Dönüp de o İsmail'i parça pinçik etmediği hatadır. Son zamanlarda bir erkeğin bir kadına yaptığı en büyük kabalıklardan ve ayıplardan birine şahit oldum doğusu. Ve sanki benim başıma gelmiş gibi de kızardım.. İsmail!!! Sen hakikaten; Büyü de gel evladım, büyü de gel!
ATMA RECEP ATMAAA Aykut Işıklar nasıl düştü bu tongaya, nasıl yaptı bu dangalaklığı pes doğrusu! Kudret Sabancı'yla ilgili yalan, iftira yumağı bir yazı yazdı. Daha doğrusu kendisine gelmiş bir istihbaratı değerlendirdi!!! Adamın ne zevzekliğini bıraktı, ne hampacılığını, ne seks deliliğini, ne uyuşturucu bağımlılığını.. Pes de yetmez yuh diyorum yuh!! Şaka gibi... Ama bu şakanın altında en ufak bir gerçek yatmıyor. Bu mudur gazetecilik? Bu mudur yazarlık? Buna olsa olsa işkembe-i kübradan desteksiz atış denir ki, bunca yıldır bu mesleği yapan birine de hiç yakışmaz. Gitti karizma Aykut Işıklar, gittiiii! Fakat aynı zamanda meydan öyle boş değil tabii... Şimdi kendisine, hem ceza davası açılıyor hem tazminat.. Kudret Sabancı, TMC, Erol Avcı, Pelican Hill Evleri. Hepsiyle ayrı ayrı davalık olacak. Şimdiye kadar "alnının teri, bileğinin hakkı, emeğiyle, kalemine kuvvet" kazandığı tümmmm mal varlığı tehlikede. Çünkü dava epey kalın olacak. (Yazıda işlenen suçların 600 bin YTL'ye kadar yolu varmış!) Allah yardımcısı olsun, bir de akıl fikir versin. Kudret'e sordum, kim uğraşır ki seninle böyle diye... Bu kadar sakin ve izole bir hayat yaşayan adamın da ne düşmanı olacak ki zaten... "Valla bilemiyorum," dedi, her zamanki sükunetiyle ve ekledi: "Facebook'ta ekleme talebinde bulunmuştu, reddettim, buna mı sinirlendi acaba?" Gülüştük. Bu arada davadan kazanacağı parayla da barınaklardaki köpeklere yardımda bulunacağını söyledi Kudret. Yakışır.
Yayın tarihi: 15 Haziran 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/15/pz/haber,59D817D0D05848EF905D14CA0D5CF8EC.html
Tüm hakları saklıdır.