Zavallı anneciğim, şimdi onu çok daha iyi anlıyorum. Demek ben babamın kucağından inmez, elini bırakmazken o da tıpkı benim gibi düşünüyordu. Yani aslında kendisinin sadece bir araç olduğunu ve kızının yalnızca babasını sevdiğini... Ve muhtemelen kıskanıyordu bu ilişkiyi, şimdi benim kıskandığım gibi... Bu babalarla kızları gerçekten inanılmazlar. Bizim evde de daha ilk günden hissedilir ve bariz görülür oldu bu. Başlarda emzirdikten sonra, eşim kızımızı ben yorulmayayım diye hemen kucağına alıyor ve oyalıyor sanıyordum. Ama sonradan anladım ki işin aslı öyle değil... Onlar zaten hep birlikte olmak istiyor ve bana da ihtiyaç duymuyorlar. Beni yana yakıla aradıkları tek zaman dilimi, kızımızın acıktığı saatler. Ayşekiraz acıktı mı babası hemen "Annesi, kızım meme istiyor," diye dibimde bitiveriyor ve emmesi biter bitmez de "Sen yorulma ben gazını çıkarırım," deyip kaçırır gibi çocuğu elimden alıyor. Birkaç kez "Ben de gazını çıkarabilirim," diye direndim ama nafile... Gördüm ki o kızını fazladan 10 dakika bile annesine kaptırmamaya kararlı. Bizimkinin de buna hiç itirazı yok. Babasının omzuna başını koyup bir yatışı var ki sormayın! Birlikte öylece uykuya dalıp gidiyorlar... Bakınca, insan karşısında gördüğü bu resme de hayran olmuyor değil tabii, ama bana da sadece 'sütanne' muamelesi yapmasalar çok sevineceğim.
ANNELER VE OĞULLARI
Erkek çocukları da anneleri için böyle midir bilmiyorum. Yani onların da aralarında babalar ve kızları gibi güçlü bir aşk var mıdır... Muhtemelen var ama ilerde aralarına başka bir kadının, yani bir sevgilinin girdiği kesin. Zaten bu yüzden de anneler oğullarının karşılarına çıkardığı hiçbir kızı beğenmiyor. Ama sonunda da sevgili karşısında yenik düşüp durumu kabullenmek zorunda kalıyorlar. Tabii bu arada oğullarında mutlaka biraz arıza bırakarak! Ne var ki benim gördüğüm, yıllar geçse de kızlarla babalarının aralarına hiçbir erkeğin giremediği. Onlar öyle koşulsuz bağlı ki birbirlerine, kızı bir erkeğe âşık olduğunu söylese de baba bilir ki yerine kimse geçemez. Belki de kızlara mahsus bir özellikten kaynaklanıyordur bu, yani 'kimseyi kimseye değişmeme' özelliğinden. Sanırım, kız çocuklarının 'hayırlı evlat' sayılmasının nedeni de bu. Bir gün evden ayrılsalar da ailelerini unutmazlar ama garibim erkekler bir kadına sevdalanınca tüm dünya onun etrafında döner! Onun için sokakta kime sorsanız aynı şeyi söyleyecektir, "Kız çocuğu gibisi yok!" Şimdi kızımla babasına bakınca ille de erkek çocuk isteyen baba adaylarını düşünüyorum da aslında ne kadar muhteşem bir duyguyu kaçırıyorlar. 'Erkek çocuk soyun devamıdır' zihniyetine sahip tüm erkeklere (ve kadınlara) buradan sesleniyorum, evladın her şeyden önce hayırlı olanını isteyin. Sonra da mutlu kadınlar, mutlu anneler, mutlu nesiller yetişmesi için kız çocuklarınızı sevin ve onlara değer verin lütfen! Hiçbir şey kaybetmeyecek, aksine çok şey kazanacaksınız.
Yayın tarihi: 14 Haziran 2008, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/14/ct/haber,2C3BA3926B564CD89054D9A0312D2A98.html
Tüm hakları saklıdır.