Dünya bankasından iç karartıcı rapor

Gelişmekte olan ülkeler için finansman koşullarının kötüleşeceği belirtilerek büyümenin yavaşlayacağı uyarısı yapıldı. Dünya Bankası, "2008 Küresel Kalkınma Finans Raporu"nda 2008 yılının "zorlu" bir yıl olarak şekillendiğini belirtirken, kalkınmakta olan ülkelerde 2007 yılında 7.8 olan büyüme oranının, bu yılda 6.5'e yavaşlayacağı, risklerin artacağı uyarısını da yaptı.

Dünya Bankası, "2008 Küresel Kalkınma Finans Raporu"nu yayınladı. Dünya ekonomisinin 2007 yılının ortasından bu yana bir "finansal kriz ve yavaşlayan büyüme dönemi"ni girdiğine işaret edildiği raporda kalkınmakta olan ülkeler için finansman koşullarında yüksek piyasa oynaklığı ve sıkı kredi koşulları ortamına geçildiğine dikkat çekilerek, 2008 yılının kalkınma fiansmanı için zorlu bir yıl olacağının altı çizildi.

Uluslararası toplumun, krizin uzun vadeli küresel büyüme ve istikrarı baltalamaması icin omuzlayacağı "karmaşık bir yük" ün olduğu da ifade edilen raporda "basiretli mali planlaması yapan ve etkin bir biçimde fiyat istikrarını korumak amacıyla para politikalarını kullanan ülkeler, uzun vadede büyüme sürdürmek açısından daha iyi bir konumda olacak" denildi.

"KÜRESEL BÜYÜME YAVAŞLIYOR"

Dünya Bankası, yüksek gelir olan ülkelerdeki ekonomik yavaşlamanın 2007 yılının sonundan beri daha belirgin bir hale geldiğine işaret ederken ABD'de büyümenin bu yıl yüzde 1.1'e inmesinin beklendiğini, euro bölgesi için projeksiyonun da yüzde 1.7'ye düşürüldüğünü kaydetti.

Kalkınmakta olan ülkelerde de büyümenin yavaşlayacağını belirtilen raporda, 2007 yılında yüzde 7.8 olan büyümenin 2008 yılında yüzde 6.5 düzeyine ineceğini tahmin edildiği, bunun da Aralık 2007'de yapılan 7.1 tahminin çok altında olduğu vurgulandı.

SERMAYE AKIMLARI AZALIYOR

Raporda kalkınmakta olan ülkelere yönelik net özel sermaye akımlarının 2007 yılında 269 milyar dolara artarak rekor düzey olan 1 trilyon dolara çıktığına ancak bu rakamın 2009 yılında yüzde 5 azalarak 850 milyar dolara inmesi beklendiğine dikkat çekildi.

Bu arada, Dünya Bankası'nın "en kötü senaryos"una göre, sermaye akımlarının, 550 milyar dolara gerilemesi olasılığı da bulunuyor.

Raporda kalkınmakta olan ülkelerin ABD'deki sub prime mortgage krizinden kaynaklanan risklerinin düşük olmasına karşın bu ülkelerdeki şirketlerin sendikasyon kredilerine erişimin olumsuz etkilendiği kaydedildi.

Öte yandan, Türkiye, Macaristan, Ukrayna ve Rusya gibi uluslararası interbank finansmanına en çok bağlımlı olan ülkelerin "dış şoklara daha kırılgan" oldukları değerlendirmesi de yapıldı.

KALKINMAKTA OLAN ÜLKELER DIŞ ŞOKLARA DAHA KIRILGAN OLDU

Dünya Bankası, kalkınmakta olan ülkelerin küresel finansal koşulların bozulmaya başladığı 2007 yılının ortasında daha güçlü konumda bulunmalarına karşın, bu ülkelerin üçte ikisinde cari dengelerin kötüleştiğini kaydetti.

Kalkınmakta olan ülkelerin yarısının cari açıklarının GSYİH'ya oranının 2007 yılında yüzde 5'i aştığına dikkat çekilen raporda buna karşın kalkınmakta olan ülkelerin rezervlerinin artmayı sürdüğüne de işaret etti.

ARTAN GIDA VE ENERJİ FİYATLARI


Nominal dolar fiyatına göre gıda fiyatlarının 2005 yılında bu yana ikiye katladığına dikkat çekildiği raporda bu artışların "ciddi bir kaygı" yarattığı vurgulandı. Raporda artan gıda ve enerji fiyatlarının "göz kortucu zorlukları" yarattığı görüşü de dile getirildi.


ÖNCELİKLER


Dünya Bankası raporunda yükselen gıda ve enerji fiyatları ile özel küresel finansmadaki oynaklığın oluşturduğu sorunların karşısında uluslararası toplumun ortak çaba ve kararlılığın göstermesinin öneminin de altı çizildi.

Bu çerçevede Dünya Bankası'nca belirlenen öncelliklerin bazıları şöyle:

-Kalkınmakta olan ülkelerin küresel piyasalarla entegrasyonu mümkün kılan yapısal reform ve kurumlaşma çabalarının desteklenmesi,

-Dış borçlarının çoğu kısa vadeli olan ülkelerde bankaların dış borçlanmalarının ve dış borçlanma piyasalarına erişebilen şirketlerin risk yönetim stratejilerinin izlenmesi,

-Döviz ve vade uyumsuzluklarının sınırlandırılması amacıyla düzenleme ve denetlemenin artırılması,

-Dünyanın başlıca merkez bankaları arasındaki politika koordinasyonun güçlendirilmesi,

-Kalkınmakta olan ülkelerin, yükselen gıda fiyatlarına uyum sağlamasına yardımcı olunması.

(ANKA)