"Yaşa" dedim, televizyondaki sevgili partnerim Ali Saydam'ın yazısını okurken. "Ah şu parmak arası giyen erkekler..." diye başlık atmış. "Kadınlarda idare eder de, erkeklerde tam bir felaket. Yaz geldi, benim de tiklerim başladı" demiş. Al benden de o kadar! Hayatta bu kadar tüylerimi diken diken eden... Hele parmakları ve ayakları çirkinse, isterse dünyanın en yakışıklı erkeği olsun adamı bir anda gözümde sıfırlayan... Hatta bir karafatmaya dönüştüren başka bi'şey daha yok! Bir de onu çirkin ayaklarına giyip, kendilerini dünyanın en 'tiki' adamı sanmıyorlar mı, al iki posta döv! Hani tatilde, plajda filan bir derece sabrediyorsun da da... Şehirde, işyerinde, kafede, İstanbul'un göbeğinde bazıları iğrenç tırnakları ve ayaklarıyla giymiyor mu, omzuna şöyle bir dokunup "Utanmıyor musunuz?" demek geliyor içimden. Her neyse, Ali Saydam da uyarmış erkekleri köşesinde; "Durduk yere karşınızdakinin dikkatini gereksiz yerlere çekmek istemiyorsanız başka şey giyin, macera aramayın" demiş. Geçen gün programımız başlamadan önce anlattı; çok da güzel bir uygulama başlatmış şirketinde. Pedikür yaptırmayan; ayakları, tırnakları kötü görünen çalışanlara açık ayakkabı yasağı getirmiş. Darısı bizim başımıza... Bakımlı ve güzel bir kadın ayağı kadar güzel bir şey yoktur arkadaşlar. Ben bile bakarım o ayağa. Ama bakımsızı kadar da çirkin bir şey olamaz, unutmayın!
Bugünkü Tüm Yazıları
Parmak arası giyen erkekler...
Yayın tarihi: 11 Haziran 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/11/gny/sever.html
Tüm hakları saklıdır.