Prestij ve para

Clint Eastwood'un yani; 'Altın Palmiye' için yarıştığı Cannes'dan eli boş dönen 78 yaşındaki Oscarlı üstadın "Jüri festivale gölge düşürmüştür. Yapılanlar haksızlığın ötesinde, kepazeliktir" dediğini düşünebiliyor musunuz? Elbette kendisi ya da yapımcısı böyle 'talihsiz' bir açıklama yapmadı. Çünkü dünyada işler böyle yürümüyor. Bilakis Eastwood, jürinin özel takdiriyle son anda icad edilen 'yaşam boyu onur ödülü' kıvamındaki heykelcikle yetindi, üzüldüyse de belli etmedi ve sahneden çekildi.

Cannes'dan Koza'ya
'Cannes Film Festivali' ile 'Altın Koza' arasında sadece bir hafta olduğundan bu mukayesemiz de pek 'taze' anladığınız üzere. Ne de olsa Mahzun Kırmızıgül de bizim gibi ayağının tozuyla geldiği Cannes'dan Adana'ya koşturdu, 'Beyaz Melek' adlı filmiyle Altın Koza yarışına dahil oldu. Tabii ki Cannes yarışında ziyaretçi olmakla, Adana'da bizzat yarışmak farklı şeyler ama yine de kendisi bir fikir sahibi olmuştur. En azından Clint Eastwood ile Nuri Bilge Ceylan'ın aynı listede yer alabildiği bir yarışmandaki filmlerin bütçesinin şişikliğine veya oyuncuların şöhretine göre değerlendirilmediği ortada. Eastwood ise filmin Cannes'daki ilk gösteriminden sonra yapılan basın toplantısında "Sizin gibi bir sinemacı neden Woody Allen gibi yarışma dışı kalmayı tercih etmedi?" sorusunu "Kendimi kimseden üstün görmüyorum. Yarışmada yer almak bir onurdur, beğenilirse ve jüri tarafından değerlendirilirse ne ala!" sözleriyle yanıtladı. Üstelik herkes aynı fikirde olmasa bile üstadın Cannes'da yarıştığı 'Değiş Tokuş' adlı bu film çoğu Amerikalı film eleştirmeni tarafından pek beğenildi, ödül alabileceği mevzusu iyice köpürtüldü hatta şimdiden Oscar adaylığı konuşulan başroldeki Angelina Jolie baştacı edildi. Şimdi 'Beyaz Melek'in yapımcısı Murat Tokat'ın Altın Koza jürisine sinirlenerek yaptığı açıklamaları düşünürsek; Eastwood'un yapımcısının "Bizi, oyuncularımızı ve emeği geçenleri rencide etmişlerdir" filan demesi akla hayale sığar mı, elbet sığmaz!

Akla hayale sığar mı?
Ödül beklentisi doğaldır da; sadece yarışmanın bile filmin tanıtımına ve reklamına katkıda bulunduğu ortadadır. Ardında 50 yıllık sinema kariyeri ve dizi dizi Oscar ödülü olan Eastwood ustamız da durumun pekala farkındadır. Dolayısıyla prestijin en alasına sahip hem de mültimilyarder bir sinemacının 'havalı' yapımcısı olarak Cannes'da kimse çıkıp da "Bundan sonra yapacağımız filmleri büyük kepazelikler dönen festivallere asla göndermeyeceğiz" demedi. Çünkü sonuçların jüri takdirine takdirine bağlı olduğu bellidir. Filminizi yarışmaya verdikten sonra bu kuralı bilerek oyunu kuralına göre, centilmence oynamayı da kabul etmiş sayılırsınız. Dolayısıyla 'Beyaz Melek'in yapımcısı Murat Tokat'ın açıklamaları oyunda mızıkçılık yapmaya benziyor.