* Atatürk Havalimanı cuma sabahından itibaren maça gidenlerle doldu taştı. Bir günde 6 uçak havalandı. Değişik otellerde kalan Türkler sık sık birbirleriyle karşılaştılar. Biz şampiyonanın ana sponsorlarından Coca Cola'nın davetlisiydik. Uyumlu bir ekipti. Şahane vakit geçirildi.
* Biz magazinciler "Bir bara ya da kulübe gitmeden olmaz. Cenevre gece hayatını görmek lazım" deyince uygun adresler arandı. Ama şehir bir tuhaf. Ara ki uygun bir yer bulasın! Kimi rezervasyonsuz almıyor, kiminin kıyafet kriterleri var. Sonunda tavsiye üzerine bir yere ulaşıldı
(çünkü taksi bulmanız büyük sorun) ama "Bu mudur yani?" dedirten bir yerle karşılaşıldı. Ve sosyal yaşam konusundaki rengi, keyfi ve alternatifleri nedeniyle bir kez daha İstanbul'a hakkı teslim edildi.
* Cenevre'de (ki hiç de ummazdık) sigara yasağı yok. Sigaranızı her yerde içebiliyorsunuz. Eğer yasak olsaydı, biz Türkler ne yapardık merak ediyorum. Cafeler keyifli, yemekler güzel. Alışveriş yapılır mı? Çok pahalı! Ve tabii ne aradığınıza bağlı. Rue du Rhone'daki mağazalarda dolaşıyorsanız, bu işin sonu yok. Ne de olsa İsviçre paranın merkezi. Kadınların çoğunun elinde bir Birkin var. Mücevherleri anlatmıyorum bile!
Yayın tarihi: 10 Haziran 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/06/10/gny/haber,9A2237CF38154803B5CE3ED0B478422D.html
Tüm hakları saklıdır.