Zemin müzik için elverişli

Grubun adı Zilli Perküsyon. 11 kişiler, 11 kadın. Futbol takımı gibi... Kadınlardan oluşan bir futbol takımının yarattığı yarı hayranlık yarı merak içerisinde müzik dünyasının içine doğdular. Saha içinde kaptanları timbal, cajon ve surda çalan Şirin Gürkey. Saha dışında ise müzik kariyerini multiperküsyonist olarak tamamlayan Engin Gürkey. Grubun evveliyatı Gürkey Perküsyon Atölyesi. O atölyede, zaman zaman timbal, zaman zaman bendir çalan genç öğrenciler arasında seçme yapılmış. Yani bir nevi Gürkey Perküsyon Atölyesi'nin PAF takımı (futboldaki geleceğin yıldızları manasında) oluşturulmuş ve proje ortaya çıkmış. Zilli Perküsyon gerçek manada proje. İki tanesi lise öğrencisi, çoğu akademide okuyan 11 kadın bir araya getirilmiş ve manidar bir kelime oyunuyla grup oluşturmuşlar. Erkek egemenlikten acılaşmış Türk toplumu 'zilli' ve 'kadın' kelimelerini bir araya getirerek zihinsel antrenmanlar yapadursun, grup ilk albümünü de kurulduktan iki yıl sonra 2008'de çıkarmış. Albüm öncesinde verilen konserler onlar için idman mahiyetinde olmuş. Albüm yapma fikriyle Ossi Müzik'in Türk pop müziğinin arşiv çalışmaları yan yana getirilmiş ve ilk albüm böyle hayata merhaba demiş.

ALTIN ŞARKILAR
Zilli Perküsyon'un adsız sansız albümünde Nilüfer'in Kim Arar'ı, Erol Evgin'in Sevdan Olmazsa'sı, Nükhet Duru'nun Mahmure'si, Funda'nın Affetmem ve de Seyyal Taner'in Şiirimin Dili gibi parçaların da olduğu 11 eser var. Şarkıların her biri Türk pop müziğinin altın çağından kalma ve hâlâ kulaklarda izleri olan eserler. Ancak 1980 sonrasının eseri Aşkın Nur Yengi'nin seslendirdiği Ay İnanmıyorum, Hale Caneroğlu'nun cover'ladığı Hayırdır İnşallah gibi şarkılar da albümün dahilinde yer alıyor. Bir yandan Nükhet Duru Mahmure'yi söylüyor diğer yandan Zilli Perküsyon kadınları şarkıya ritim tutuyor. Bir gece eğlentisinde eski güzel şarkılara tempo tutuyormuş hissi uyandırıyorlar. Tabii sözlerini Atilla Akman'ın yazdığı ve de kendilerinin terennüm ettiği İyi Düşün Taşın ayrı bir yerde duruyor. Bu şarkıda hem tempo tutmuş hem de şarkı söylemiş Zilli Perküsyon. Grubun saha içindeki kaptanı Şirin Gürkey, hafiften abla edasıyla grup üyelerinin duracakları yerleri tayin ediyor, saçlarına, kıyafetlerine karışıyor, grup hakkında bilgi veriyor. Aslında grup kurulmadan önce başka bir abla daha varmış (Pınar). Engin Gürkey ise Sezen Aksu, Nilüfer, Candan Erçetin, Sertab Erenen gibi sanatçılarla yaptığı çalışmalardan sonra kendi birikimiyle yeni kuşağın heyecanını bir araya getirmiş. Teşbihte hata olmaz, Engin Gürkey bir nevi Galatasaray'dan kapı dışarı edilen Karl Heinz Feldkamp gibi. Varlığını hissetiriyor ama onu ortalıkta görmek henüz mümkün olmadı. Şirin Gürkey'in söylediğine göre şu anda klip çalışmaları içindelermiş. Sponsor bulabilirlerse hünerlerini daha donanımlı olarak göstereceklerini söylüyor Şirin Görkey. Yeteneklerini keşfedip, onları müzik ligine koyan yapımcı Hakan Eren'i de işaret etmeyi unutmuyor. Hakan Eren'in arşivden çıkardıkları olmazsa Zilli Perküsyon bir eksik kalacakmış gibi görünüyor. Zilli Perküsyon'u bir televizyon çekimi sırasında iki arada bir derede tanıdık. Anlayacağınız Şirin Gürkey kaptanlığındaki 11 kadın sahaya çıktı. Maço kültürünün her türlü melaneti 'kadınsılığa' bağladığı bir dönemde hem de zillerini takarak hünerlerini göstermeye başladılar. Seyir zevkinin yüksek olduğu kesin, ruha da sıhhat verdiğini söyleyenler var.