Terim, Milli Takım'ın başına geldiğinden beri aynı şeyi söylüyor:
"Eskiden bozan takımdık şimdi yapan takım olmak zorundayız. Bozarak ve kaos ortamı yaratarak rakibi çözen sistemle UEFA Şampiyonluğu'na giden bir takım kurduk. Ama artık topla oynamak da gerekiyor."
Bu kampın başından beri de yine aynı şeyi söylüyor:
"4-3-3 oynayacağız."
433 dünyada tekrar moda haline gelen bir sistem. Terim, iki kanat forveti ve tek santraforlu
'anafor yaratan' bir hücum hattı düşünüyor.
Bu sistemde 4'lü defansı bir kenara koyarsak orta üçlüyü ortada Mehmet Topal, sağ iç Mehmet Aurelio ve sol iç Emre Belözoğlu şeklinde dizeceği belli. Terim'in kararını vermekte zorlayacak alan üçlü hücum hattı. Nihat'ın üçlünün ilerisindeki son adam formuna sahip olmaması bu bölgede Terim'in eline üç alternatif sunuyordu: Semih-Halil ve Mevlüt.
Terim'in
"İbrahim Kaş'ı kadro dışında bırakma" kararı pek tartışılmayacaktır. Ancak
"10 Numara" sız bir sistemde Yıldıray'a yer yok" diyen
Terim'e eleştirim şu yönde: İleri üçlünün sağında Yıldıray mı daha iyi bir alternatif yoksa Colin Kazım mı? Sol forvet için Tuncay ve Arda herhalde tartışılmaz. Bu durumda son adamlar içindeki üç alternatiften birini; Halil'i kadrodan çıkardı. En tartışılacak karar bu olsa da
Halil Altıntop'un bu sezon Schalke'de genellikle sol forvet olarak Kuranyi'yi desteklediğini hatırlatmalıyım. Bence Terim'in kafasındaki kadro; savunmada Hakan Balta-Servet-Zan-Hamit; orta üçlüde Topal-Aurelio ve Belözoğlu ileri üçlüde ise solda Arda (Tuncay) ortada Semih ve sağda Nihat şeklinde.
HAKAN ŞÜKÜR KISIR DÖNGÜSÜ Ortada Topal-Belözoğlu-Aurelio üçlüsünün daha iyi alternatifleri yok. Terim'in,
"yerden ayağa top yapan bir takım" hayali ise savunma oyuncularımızın top kullanma becerilerinin azlığından sekteye uğrayabilir. İşte bu noktada geriden atılan uzun toplar için Semih'e güveniyor.
Burada bir kez daha uzun boylu Halil yerine Mevlüt tercihi sorgulanmalı. Turnuva, ya Hakan Şükür'süz bir kadro deneme cesaretine sahip olan 2. teknik adamın da
(İlki Ersun Yanal) sonunu hazırlayacak ya da Fatih Hoca bir ilke daha imza atıp,
"Top yapan Türkiye" takımının temelini atacak.
Terim en çok Semih nedeniyle eleştirilecek. Ama kimse Nihat'ın ya da Tuncay'ın sırtı kaleye dönük oynayamayacağından dem vurmayacak. Savunmacılar sıkışıp ileri top şişirdiklerinde
"Madem böyle oynayacaktın Hakan neden yok?" denilecek. Kimse Terim'in geriden top şişirme kolaycılığını istemediğinin altını çizmeyecek. Oysa hocaya en net eleştiri,
"Bu sistemde ileri üçlünün son adamı Ümit Karan olmaz mı?" sorusu üzerinden olabilir. Özetle bu sistem ya yeni bir Türkiye futbolu yaratacak ya da Türkiye'yi yeniden Hakan Şükür kısır döngüsüne sokacak.
Yayın tarihi: 29 Mayıs 2008, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/29//celikler.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.