Kartınız ne renk?

Başlıktaki soru basit ama çok önemli... Cannes'ın, keyif kadar çalışan gazeteci için çilesi de malum... İzleyeni çoksa da, malum Cannes bir seyirci festivali' değil! Dolayısıyla bu soru daha da bir önem taşıyor. Çünkü herkes her yere istediği gibi giremiyor. Cannes'da sinemacı, dağıtımcı, medya mensubu derken tam 30 bin resmi katılımcı var.

BEYAZ KART MAKBUL!
Yaklaşık dört bin gazetecinin filmler ve basın toplantıları arasındaki ilahi koşuşturmasında işimizi kolaylaştıracak giriş kartlarına daha bir ihtiyacımız var. Aslında dolaşımı en rahat kart medyanın... Ama her büyük festivalde gazetecilere önemlerine' göre (günlük, aylık medya gibi) verilen kart Cannes'da daha önemli çünkü karta göre 'öncelikli' girebileceğiniz yerler var. En makbulü olan beyaz renkli kartın çok önemlilere verildiği biliniyor da önemin neye göre belirlendiği azıcık meçhul. Tabii öncelik uluslararası medya kuruluşlarında... Bu 'efsane' karttan sonra en geçerlisi sarı noktalı pembe kart, derken sade pembe renkli geliyor. Mavi renk ise tehlike çanlarına işaret. Kuyrukta epeyce bekleyebilir, yer biterse dışarıda kalabilirsiniz. Sarı kart ise sahibini film gösterimlerinde daha da bekletip, çokça üzebilir. Öyle sinir bozucu 'casting' sistemi yani... Geçen yıllarda pek makul olan, benim de sahip olduğum pembe kart bu yıl çoğaldığı için artık çok 'havalı' sayılmasa da durum böyle... Çoğunun eski polis olduğu söylenen girişlerdeki sayısız kontrol ve güvenlik elemanlarının bazen bize reva gördüğü muameleden çıkan tartışmalar ise ayrı yazı konusu...