61. Uluslararası Cannes Film Festivali'nde Sean Penn'in jüri başkanı olması ortalığı yeterince hareketlendirmişti zaten. Nitekim aile meseleleri ve kadınlık durumlarının yanı sıra politik meselelerin ve figürlerin de konu edildiği bir yıl yaşadık. Altın Palmiye'yi kazanan 'Sınıf' farklı kültür ve etnik kökenlerden oluşan bir sınıf aracılığıyla bu işi incelikle anlatırken bazı filmler siyasete damgasını vurmuş isimlerle mevzuya 'damardan' girdiler.
HEP 'CHE' VARDI...
Oscarlı yönetmen Steven Soderberg'in merakla beklenen 'Che'si maalesef umulanı vermekten uzaktı. Temkinli ilerlemek isteyen Soderberg, 4.5 saatlik filminin ilk yarısında hiç değilse Birleşmiş Milletler konuşmaları gibi bölümlerle kadrajını geniş tutarken, ikinci yarıda ormanda kısılıp kalan bir Che göstermekten başka bir şey yapmamış. Ancak yedi kez başbakan olan, adı yolsuzluk skandallarıyla çalkanan, sayısız kez yargılanan İtalyan Hıristiyan Demokrat lider Giulio Andreotti'yi anlatan 'Il Divo', gayet başarılıydı. Altın Palmiye yarışının iddialı İsrail yapımı belgesel-animasyonu 'Beşir ile Vals' ise ülkenin Lübnan politikalarını sorgulayan tavrıyla öne çıktı.
Yayın tarihi: 28 Mayıs 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/28/gny/haber,0365CDD420E94197BF5B03CC660DFCA9.html
Tüm hakları saklıdır.