Eurovision'u zerre kadar ciddiye aldığım yok, alanlara da uzaylı gözüyle bakıyorum, baştan belirteyim... Gördük işte, 'komşu komşunun oyuna muhtaçtır' hikayesi dönüyor. Bu durumda Mor ve Ötesi yedinci olmuş olmamış, çok mu önemli? O da ayrı mevzu fakat Belgrad'tan dönen grup üyelerinin "Fransızlar bile İngilizce şarkı ile yarışmaya katılırken, biz Türkçe şarkı söylemekten mutluluk duyuyoruz. Tarzımızdan ödün vermeden, kendi dilimizle, yarışmayı başarılı bir yerde noktaladığımızı düşünüyoruz" demeleri önemli! Niye önemli? Adama demezler mi; "O halde ilk yıllarda grubunuzun adı niye 'Decesion'dı?" diye... İlk albümünüz 'Şehir'de niye
The Faitful Lover, Reality, Past isimli İngilizce şarkılar söylediniz? Baştan yazayım da, hemen bilgisayar başına oturanlar bi' sakinleşsin... Türkiye'nin en önemli rock gruplarından birinin İngilizce şarkı söylemeye, kendilerine İngilizce isim seçmeye hakkı yok mu? Sonuna kadar, hatta Allah'ına kadar var! İsteyen Arapça, isteyen Kırgızca söyler; grubunun adını da isterse Hintçe koyar, bunda abes bir durum yok. Ancak 'Eurovision fatihleri'nin daha Türkiye'ye adım atar atmaz bu kadar ucuz milliyetçilik yapmaları komik durur. Böyle popülist laflar etmesi güldürür, garip kaçar, 'neyin nesiydi bu' dedirtir. Ne yani; Sertab Erener İngilizce şarkı söyleyip Türkiye'nin 'o makus talihini' yendiğinde daha mı az ülkesini seviyordu? Bir de yedinciliği başarı gibi sunmayı anlamıyorum... Şebnem Paker diye bir kızcağız 97'de üçüncü olmuştu 'Dinle' şarkısıyla, Athena grubu da 2004'te dördüncü. Birinci olmuş gibi havalara girdiler mi hiç? Ben hatırlamıyorum da....
Yayın tarihi: 28 Mayıs 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/28/gny/sever.html
Tüm hakları saklıdır.