Toptan: Parlamento bu kadar ağır ithamları hak etmedi

Meclis Başkanı Köksal Toptan, hükümetle yargı arasında yaşanan krizle ilgili "masa etrafında buluşup konuşmaya, herkesin derdini anlatmasına ihtiyaç var" dedi. Toptan, Yargıtay bildirisinde yasamaya yönelik eleştirilere "Parlamento bu kadar ağır ithamları hak etmedi. İncindim" karşılığını verdi.

Meclis Başkanı Köksal Toptan, CNN Türk'te katıldığı programda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yargıtay Başkanlar Kurulu ve ardından Danıştay'dan gelen açıklamayla ilgili sorulara Toptan, fikirlerin çatışmasından doğru fikirlerin ortaya çıktığı bir kültürden geldikleri karşılığını verdi. Toptan, "yönetilemez bir fikri çatışma kaosa dönüşebilir. Ancak şu anda Türkiye bir kaos noktasında değil" dedi. Sorunun kaynağının gazeteler, televizyonlar aracılığıyla konuşulması olduğunu kaydeden Toptan, şunları söyledi:

"Niçin oturup konuşmuyoruz, gazeteler, televizyonlar aracılığıyla düşüncelerimizi birbirimize iletmeye çalışıyoruz. Bunun sorgulanması gerekir. Bildiri sahipleri oturup konuşmalı. Bildiriyi kamuoyuna açıklamak yerine, düşüncelerini, sıkıntılarını muhataplarına anlatmalı. Bize söylenecek lafı olan varsa yasama organı olarak benimle herkes konuşuyor, onlar da gelip konuşmalı. Hükümetle sorunu olan kişi, kurum varsa oturup hükümetle konuşmalı. Bütün kanallar ve meram anlatmada bütün yollar denendikten sonra sonuç alınmazsa, fikirler kamuoyuyla paylaşılmalı. Bu noktaya gelmeden herkesin öncelikle bir masa etrafından bir araya gelip, konuşması ve birbirine derdini anlatmasına ihtiyaç var, bunda yarar var."

"ADALET BAKANI'NIN KÖTÜ NİYETİ YOK"

Toptan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, AB Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'e Yargı reformu taslağını vermesinin bardağı taşırdığına ilişkin bir değerlendirme üzerine "Yargıtay'ımız çok iyi bilir ki geçen dönemde bütün ceza mevzuatını, Yargıtay üyesi arkadaşlarla birlikte yazdık. Parlamento, hükümet bu yolu kapatıyor değil ki. Belki Adalet Bakanı'nın çok spontane bir davranışı var, kötü niyet aramamak gerekiyor. Bunu gidip kendisine söylemek varken böylesine sert bir tepkiyi de anlamakta zorluk çekiyorum" diye konuştu.

"İNCİNDİM"

Kuvvetler ayrılığı ilkesinin uyumlu çalışmasının kalkınma, huzur ve barış getireceğini kaydeden Toptan, "Ancak bu üç kuvvetin çatışması, Türkiye'yi kaosa götürebilir" uyarısında bulundu. Yasama, yürütme ve yargının birbirine tahammül etmesi ve birbirlerinin meşruiyetini tartışmaması gerektiğine işaret eden Toptan, "yargı bizim işimize karışamaz mı, karışır, anayasaya göre karışır. Yanlış bir kararımız varsa, anamuhalefet Anayasa Mahkemesi'ne götürür. Mahkeme anayasadan aldığı kuvvetle bizim tasarrufumuzu ortadan kaldırır, herkes de saygı gösterir." dedi. Toptan, Yargıtay bildirisinden incindiğine ilişkin sözlerini yineleyerek "Türkiye'nin en yüksek yargı organından, yasamaya böyle ağır tepki gelince, bu organın başı olarak incindim. Bu parlamento bu kadar ağır ithamları kesinlikle hak etmedi. Yasama organına karşı böyle yapılmamalıydı. Anayasa Mahkemesi'nden bir karar çıkacak. Karara da herkes saygı gösterecek. Olay bu kadar netken, bizim aldığımız kararın tartışma konusu yapılmasını anlayamıyorum" diye konuştu.

"HİÇBİR AÇIKLAMAYI TASVİP ETMİYORUM"

Toptan, Yargıtay bildirisine karşı yapılan açıklamalarla ilgili bir soruya ise "hiçbir açıklamayı tasvip etmiyorum, bunlar Türkiye'ye yakışmıyor" karşılığını verdi. Yaptığı ziyaretlerde Avrupa'da herkesin kapatma davasını sorduğunu ve kendisinin de "Türkiye böylesine çok kriz aştı, bunu da aşar' dediğini kaydeden Toptan, "Ne diyeyim başka. Kimse kusursuz olamaz. Kusurlar demokrasilerde vardır, totaliter yönetimlerde yoktur. Orda her şey doğrudur. Bizim endişeleri ortaya koymamız, refleks göstermemiz güzel. Ama bunu dövüş haline getirme gayretlerini anlamak ve onaylamak mümkün değil" dedi.

"CUMHURBAŞKANI'NIN TAKDİRİ"

Köksal Toptan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin önerisinin sorulması üzerine ise "Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiridir. Her konuşma katkı sağlar. Toplu olarak bir araya gelmek katkı sağlar, tek tek bir araya gelmek katkı sağlar. Televizyon, gazete aracılığıyla konuşmaya başlayınca mikrofonun cazibesi, kalemin, defterin cazibesi insanları farklı şeyler söyletme durumunda bırakıyor, o da hoş olmayan sonuçlar doğruyor'' dedi.

YARGI KONUSUNDA HASSASIM

Toptan, yargı konusunda hassas olduğunu belirterek "yargı herkese lazım. Haksızlığa uğradığımızda başvuracağımız yer neresi, dilekçemizi kaymakamlığa mı veririz. Hayır mahkemeye veririz." dedi. Yargı gibi yasama organının da herkese lazım olduğunu belirten Toptan, Meclis'in kutsallığına herkesin saygı göstermesi gerektiğini söyledi. Toptan, "Bütün kurumlarımız, yasama, yürütme, yargı, hepimiz gücümüzü Anayasada yazılı olduğu şekilde milletten alıyoruz, o zaman birbirimize saygıyı, kabullenmeyi kesinlikle eksik etmememiz lazım'' diye konuştu.

Toptan, programda, daha önce ortaya attığı üçüncü yol önerisiyle ilgili soruları da yanıtladı. Türkiye'nin sürekli akla kara arasında tercih yapmak zorunda olduğunu kaydeden Toptan,

"Anayasa Mahkemeleri, ülkelerin geleceklerini kuruyorlar, yol gösteren içtihatlar yaratıyorlar.

Elbette keyfi hareket edemezler. Ancak dünyada olduğu gibi ülkenin geleceğine yön veren ve de denetlenmez, denetlenmesi mümkün olmayan yargı organı olmaları nedeniyle bunu yapabilirler." dedi. Üçüncü yol önerisinin siyaset bilimcileri ve anayasa hukukçuları tarafından tartışılması gerektiğini belirten Toptan, şunları söyledi:

"Kimine göre beyaz partinin kapatılması, kimine göre kara partinin kapatılması. Böyle olunca Türkiye'deki tartışmalar bitmeyecektir, gerilimler azalmayacaktır. Ama söylediklerim, önerdiğim yapılabilirse Türkiye bu kaostan herkesin 'oh' diyebileceği bir sonuçla çıkarsa bundan herkes mutlu olur. Sadece yüzde 10'dan tepki var. Onlara da saygı gösteriyorum ama yüzde 80 -90 benim gibi düşünüyor."

"ARA FORMÜLLERİN İÇİNDE OLMAM"

Toptan, bir soru üzerine ara rejim formülleri içinde şimdiye kadar olmadığını, bundan sonra da olmayacağını söyledi. Siyaseti bırakma noktasında Başbakan Erdoğan'ın önerisiyle yeniden siyasete döndüğünü, muhalefet partilerinin desteğiyle Meclis Başkanı seçildiğini belirten Toptan, ''Ben, bundan sonra geçmiş çizgime uymayan hiç bir davranışın

içerisinde olmam'' dedi. Toptan, Erdoğan'la birlikte karar verilmesi halinde partinin başına geçip geçmeyeceği konusunda ise ''Ben, bu noktalara işin gelmeyeceğini umuyorum, bunun için dua ediyorum'' dedi. Kulislerde adının geçtiğinin hatırlatılması üzerine de Toptan,

''Ben, o kulislerin hiçbirisinin içerisinde olmam. Var sayılan oluşumların hiçbirinin içinde olmam. Onları da geçmiş siyasi çizgime ve geçmiş siyasi yaşamıma yakıştıramam'' dedi.


"TİRYAKİLER KONFOR BEKLEMESİN"

Toptan, siyasetin dışında sigara yasağıyla ilgili soruları da yanıtladı. Yasağın uygulandığı ilk günden bu yana hiç ceza kesmediklerini, milletvekillerinin yasağa uyduğunu belirten Toptan,

iktidar kulisi yanındaki bahçeye, seyyar çay ocağı koyarak milletvekillerinin çay ve kahveleriyle birlikte sigara içme olanağı sağlanabileceğini kaydederek "kışla birlikte de yine dışarıda sigara içebilmelerini temin edecek bir düzenleme yapacağız" dedi. Toptan, amaçlarının sigara içmeyi zorlaştıracak bir ortam yaratmak olduğunu da belirterek ''Kimse bizden koltuklara yayılıp kahvesini sigarasını içecek bir konfor beklemesin" dedi.

"BAŞKANLIK DİVANI'NDA DEĞERLENDİRİRİZ"

Köksal Toptan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün Dolmabahçe Sarayı'ndan bazı Osmanlı eserlerini Çankaya Köşkü'ne istediğine yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine ise "düşünce bazında böyle bir şey var ama somuta indirgenmiş veya gönderilmesine karar verilmiş bir obje yok." dedi. Toptan böyle bir talebin gelmesi durumunda Başkanlık Divanı'nda değerlendirileceğini ve Divan'da verilen karara göre de hareket edileceğini söyledi. Toptan, Saray'da teşhir edilmesi gereken eserlerin Çankaya Köşkü'nde bulunmasını doğru bulup bulmadığına ilişkin bir soruya ise sergilenen eserlerin verilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Toptan, ''Depo müzemizde bulunan, teşhir edilmeyen objeler olursa, onların verilmesinde, bunların Çankaya Köşkünde özellikle de yabancıların görmesini teminde bir sakınca görmem. Ama Başkanlık Divanı karar verecek" dedi.

(ANKA)