İmtiyazlı ortaklık söz konusu bile değil

* AB yöneticilerinin Türkiye'de yaptığı açıklamalarla ilgili polemikler yaşanıyor...
AB'den gelen kişilerin pozisyonunun farkına varmadan burada yaptığı söyleşilere reaksiyon gösteriliyor. Mesela Joost Lagendijk. 785 Avrupa milletvekilinden sadece birisi. Fikrini izah edebilir. Bu AB'nin görüşü demek değil ki. Sarkozy de konuşunca "AB bunu istiyor" diyorlar. Ya Sarkozy eşittir AB değil ki. Bağlayıcı olan organ AB Konseyi'dir. Konsey, bugüne kadar "Türkiye ile katılım müzakerelerine başlama kararı aldık. Hedef tam üyeliktir" dedi. Bunun dışında alınan yeni bir karar yok. Bunun dışında kimse bizi bağlamaz. Ama buraya gelip konuşanlar Türkiye dostları. Düşmanlar ise bir an önce kapatılmasını istiyor. Avrupa Komisyonu Başkanı Barroso veya Olli Rehn konuşunca tepki alıyor ama bunlar Türkiye'nin yanında. Rehn, Avrupa'daki tepkilere karşı hep Türkiye'yi savunur. Daha önce Verheugen'i eleştiriyorduk ama o olmasaydı Türkiye AB'den tarih alamazdı.

* Merkel'in de imtiyazlı ortaklık söylemi var. Böyle bir ihtimal var mı?
Yok. Merkel, sosyal demokratlarla koalisyon kurdu. Dışişleri Bakanı, Türkiye'nin yanında. Koalisyonun kontratında "Türkiye'yle olan müzakereler devam edecek" deniyor. Bu böyle olduktan sonra beni ırgalar Markel'in lafı. AB, Türkiye'yle müzakereleri çok anlayışlı ve taviz vererek götürüyor. Diğer ülkelere kan kusturdular.