kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Mayıs 2008, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC

Taciz nedeniyle başını kapattı

Esra TÜZÜN
20.04.2008
İstanbul'da bir Türk gencine âşık olup evlenen Moldovyalı Maria, Müslüman olup adını Melisa olarak değiştirdi ve erkeklerin laf atmalarına dayanamayınca da başını kapattı. Eşi Yusuf Kan, "Başını örtünce ben de adam dövmekten kurtuldum," diyor..
Maria Görgev henüz 20 yaşındaydı. Moldovya'da anaokulu öğretmenliği yapıyordu. Kazandığı 20 dolar aylıkla geçinemeyince, bir akrabasının yanına Türkiye'ye çalışmak için geldi. Yusuf Kan'la yolları Beyoğlu'nda bir restoranın mutfağında kesişti. Yusuf'un büyük kahverengi gözleri, Maria'nın beline kadar gelen sarı saçları vardı. Birbirlerini sevip, evlendiler. Evliliklerinin ilk yılında Maria, Müslüman oldu ve adını Melisa olarak değiştirdi. Evliliklerinin üçüncü yılında da kapandı, uzun saçlarını türbanla örttü. Bir yıl sonra bebekleri oldu. Bebeklerinden birine Müslümanlığa geçtiği için ailesi tarafından bile eziyet gören Rabia'nın adını verdi. Yusuf da Melisa da türban takma olayını kendi cephelerinden anlatırken, en büyük nedenin 'mahalle baskısı' olduğunu söylüyorlar. Melisa, Kasımpaşa'da türbanlı olarak yaşamaktan çok memnun. İşte manastırda okuyan, Hıristiyan olan Maria Kan'ın Melisa Kan olarak türbana girme hikâyesi...

-Eşinizi Müslümanlığa zorlayıp, "Müslüman olmazsan, evlenemeyiz," dediniz mi?
- Ben onu hiçbir şekilde zorlamadım, bence Hıristiyan olarak da kalabilirdi. O bana güvendi, başta arkadaş olduk. Baktım iyi bir kız, ben de bekâr olduğum için evlendik. Annem de "Bu çok iyi bir kız, onunla evlen," dedi. Maria ile gezerken ona camileri gösterdim, dinimizi öğrettim. Din değiştirmesi kesinlikle kendi tercihidir. Kendi dininde de kalabilirdi, yemin ediyorum ben onu kiliseye de götürürdüm. Evleneceğim kadının Müslüman olması şartı yoktu. İyi insan olsun yeter.

- Siz Türkiye'de yaşadığınız ve bir Türk erkekle evlendiğiniz için kendinizi Müslüman olmak zorunda hissettiniz mi?
- Ben Moldovya'da iki yıl manastırda okumuştum. Ailem Ortodoks'tu, dinimize bağlıydık. Ama Müslümanlığı öğrendim. Bir anda din değiştirmeye karar vermedim ki... Ben İslamiyet'i tanımak istediğimi söyledim. O yüzden camilere gittik. Kendimi camide daha huzurlu hissettim. Hıristiyanlık konusunda dini eğitim almama rağmen kafamda sorular vardı. Müslümanlık'ta yardımlaşma daha ön planda. İslam dinindeki paylaşmayı gördüm, etkilendim. Evlendikten sonra Yusuf'la müftülüğe gittik, kelimei şehadet getirdim, Müslüman oldum.

-Evlenmeseydiniz Müslüman olur muydunuz?
- Bilmiyorum, belki olurdum, belki olmazdım.

-Kendinizi ne kadar Müslüman hissediyorsunuz?
-Beş vakit namaz kılıyorum, Ramazan'da oruç tutuyorum. Müslümanlığın şartlarını yerine getirmek için uğraşıyorum. Bütün duaları ezberledim, Ayetel Kürsbile biliyorum. Burada hocaya gidip yardım istesen, sana anında elinden gelen yardımı yapıyor. Papazlardan bu yakınlığı görmedim.

-Başınızı neden kapattınız? Sizce Müslüman olunca mutlaka türban takmak mı gerekiyor?
-Namaz kılmaya başlayınca kapattım. Kendi isteğimle kapattım, baktım hoşuma gitti; sonra alıştım ve türbanlı hayatın daha rahat olduğunu gördüm.

-Kapanmanızda eşinizin etkisi oldu mu?
- Hayır, benim bu konuda hiç müdahalem olmadı. Kendi kendine kapattı, ama inanın o da rahat etti, ben de... Moldov olduğu için hiç rahat vermiyorlardı, çarşıya pazara çıkamıyordu. Biz Kasımpaşa'da oturuyoruz, bizim oralar mutasıp semtler... Upuzun saçları var zaten, bir de Moldovyalı olduğunu öğrendiklerinde çok dikkat çekiyordu. Kaç kişiyi dövdüm ben onun yüzünden. Bir kadının güzelliğini kısıtlayacak biri değilim, her istediğine saygı duyarım. Bana "Başımı açmak istiyorum," da dese, etek de giyse saygı duyarım. Sordunuz ya az önce "Neden kapanmak istedin?" diye, bizim insanımız yabancı kadın görünce yan bakıp, laf atıyor. Kötü görüyorlar. O yüzden bu işi çözmek istedi. Şimdi rahatız.

- Mahalle baskısı mı oldu?
-Y. K: Evet güzel kadın, saçları uzun, herkes bakıyordu. Hangisini döveyim abla, hangisine bağırayım...
-M. K: Artık çok rahatım, başımı örttüm örteli hiçbir sorunla karşılaşmadım. Laf bile atmıyorlar. Dışarı çıktığın zaman başım açıkken bana garip bakıyorlardı, arkamdan hep laf atıyorlardı. Evli olduğumu söylediğimde bile ciddiye almadılar. Saçın bu kadar önemli olduğunu kapanana kadar bilmiyordum.
Haberin fotoğrafları