Yaşamın da Körfez'in de kıyısında..

NASIL güzel bir İzmir yaşadık gene.. Bir defa.. En güzeli.. Efesimize kavuştuk.. İzmir'in dünya efsanesi Grand Hotel Efes, "Swiss" damgasıyla açıldı.. Yıllardır, buruk geçerim, 70'li yıllarda unutulmaz anlar yaşadığım bu dünya güzeli otelin, loş ve boş binasının önünden..
Nihayet ışıl ışıl.. Girişi yana, caddeden, bahçeye almışlar. Daha güzel, daha rahat olmuş.. Gerçi o asma katlı ve tavanı göklerde unutulmaz lobi gitmiş bu yüzden, basık bir lobi olmuş ama ne gam..
Kapıda dünya güzeli bir yüz karşıladı bizi.. Gülümsüyor.. Efes'te size servis yapan herkes gülümsüyor.. İşin sırrı en baştan çözülmüş.. Kaldığım sürece bir asık surat görmedim..
Genel Müdür Yardımcısı Murat Oldaç orda.. Tanıştık. Yarım saat sonra 40 yıllık arkadaş gibiydik. Ertesi sabah otelden ayrılırken, arkamızdan sürahi ile su döktürense, kardeşimdi artık.. Öylesi bir "İnsan" Murat..
O da bizi Mr. Chase ile tanıştırdı. Otelin İngiliz Genel Müdürü.. Yakın geçmişte Dubai'de rakip otellerin başındaymışlar.. Bu defa buluşmuşlar..
"İstirahat yok, otelimi, benim Efes'imi görmek istiyorum" dedim.. Murat'la Mr. Chase "O zaman işe Zaman Tünelinden başlayalım" dediler..
Otelin havuz tarafındaki duvar bir galeriye dönüştürülmüş, duvarlarda benim nerdeyse hepsini yaşadığım anlar var.. Fuar'ın Fuar olduğu günlerdeki Efes.. Ajdalar, Zekiler, daha neler neler.. Zaman Tüneli nasıl içine çekiyor beni.. O zaman Efes'in fotoğrafçısı Zeki Pordoğan çekmiş hepsini ve Zeki Ağabey (Şimdi adı öyle), galeriyi gezerken bizi resimliyor durmadan.. Gene orda.. Hâlâ orda..
Havuza bakan teras aynen yerinde duruyor.. Kahvaltıyı orda yaptık ertesi sabah.. Enfes'ti.. Bodrumda Meyhane yok artık.. Bu kat servise ayrılmış.. Efes'in eğlencesi tepeye taşınmış.. Harika bir restoran, panoramik Körfez ve İzmir manzarasıyla uzanıyor.. İcabında balo salonu..
Kongre merkezi bir başla alem.. Müthiş bir iş kapısı İzmir için.. 6 bin kişi toplayabiliyor. Yani öteki otellere de iş var, Efes sayesinde..
Fiyatları Hilton'un üstünde.. Haklı.. Burada harikulade bir botanik bahçesi, efsane bir havuz, saatlerce oturacağınız bir lobi var ki, hiçbiri Hilton'da yok!..
Efes İzmir'e, İzmir Efes'e kavuştu yeniden.. Ne güzel..
Akşam Dr. Erdoğan'a teslim olduk.. Frankfurt'tan mail atmış.. "Hıncal Ağbi, şimdi gazetede okudum. İzmir'deymişsin. Pirpirim diye bir yer var. Oraya gidin" diye..
Ağbimler, Nebil, Haşo, bir nerde kalırsak kalalım yanımızdan ayrılmayan Best Western Konak Genel Müdürü Muzo, eşi, hemen aramıza karışan Murat Müdür, gittik, Alsancak'daki Pirpirim'e.. 1473 Sokakta Ocak Başı.. Ama ne Ocakbaşı.. Bir harika fasıl.. Bir harika mezeler.. Sonunda ağbim isyan etti.. "Yahu buırası Ocakbaşı.. Yeter bu kadar meze.. Şu eti getirin" diye.. Daha mezelerin yarısını tadamadan etlere geçtik.. Orda da sıra Erdoğan'ın çok methettiği Adana'ya gelmeden doyduk patladık.. Nasıl eğlendik, nasıl eğlendik, anlatamam.. Ben bile rakı içtim, anlayın gerisini..
Yarın, İzmir'deki yarını anlatacağım.. Gençlerle yarın.. Benim ebedi gençlik iksirim gençlerle harika saatler..