Merkez'i bırak, Hazine'ye bak!

Kamuoyu, Hükümetle Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz arasında sessiz ve derinden süren tartışmaları izlerken kritik bir başka bürokratla ilgili gelişme sanki gözden kaçıyor. Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı . Çanakcı'nın önümüzdeki günlerde alacağı pozisyon hayli önemli. Aslında Hazine'deki gelişmeler ekonomi yönetiminin geleceği açısından da belirleyici içerikte.
Önce Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'a dönük bir iki siyasi ifadeyi yansıtalım.
Zira Başkan geçtiğimiz hafta 5 saat bekledikten sonra Bakanlar Kurulu'na para politikası sunuşu yaptı. Bu hafta TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nu bilgilendirmesi bekleniyor.
Bakanların, eleştiri odağındaki Yılmaz, çok yönlü sorulara yanıt verdi. Siyasi kanat, "Neticede bürokrat. Muhatabımız değil ya şartlar böyle" tarifesinden konuya girdi. Nitekim, brifing sonrasındaki izlenimler, bu filmin ikinci perdesinin de açılacağına işaret ediyordu. "Allah ıslah etsin", "Adam inat" sözleri ile tahlil yapanlar ka dar, "Enflasyonun kaynağı talep artışı değil. Niye muslukları bu kadar kısıyor?", "Hem likidite çekip hem de faiz artırarak Türkiye'ye bedel ödetiyor" diyen de vardı.
Bu ifadeleri bir kenara not edelim ve gelelim, ekonominin koordinasyonuna.

Çanakcı'ya dikkat!
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ı yakından tanıyanlar, "Kendisini geri çekti" diyor. Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan, bireysel çabasıyla özel sektördeki hızını yakalamaya uğraşıyor. Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, sadece ihracat alanına odaklanıp ötesine karışmıyor.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek hâlâ kredibilite kazanmaya çalışıyor.
Bürokrasi ise artık kısa vadeli icraatlara endeksli. Ancak, kararlar kopuk kopuk alınıyor. Merkez Bankası izole halde. BDDK'ya ihtiyaç halinde başvuruluyor.
DPT Müsteşarı Ahmet Tıktık'ın, Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'le senkronizasyon sağlayamadığı söyleniyor.
Hazine Müsteşarı Çanakcı ise oyundan düşüyor. Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala da siyasete transfer olan Ömer Dinçer'in rolünü oynayamayınca fiilen Maliye Müsteşarı Hasan Basri Aktan ön plana çıkıyor. Aktan, neredeyse müsteşarların müsteşarı olarak algılanıyor.
Bu parçalı tabloda Hazine Müsteşarı'na ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Ankara, İbrahim Çanakcı'nın "bırakabileceği" söylentisiyle çalkalanıyor. Etrafı da bunu yalanlamıyor. Bakanla uyum sorunu, getirdiği ekiple anlaşma sıkıntısı, IMF'siz ara döneme damgasını vuran popülist kararların ağırlığı ve özel sebepler Çanakcı'yı zorluyor. Görevden affını istemesi veya alternatif bir başka atama yapılması şaşırtıcı bulunmuyor.