Bu kadar cesaretsiz ve plansız yakalanmamışlardı. Bugüne kadar iyi sandıkları oyunculara, en yüksek paraları ödeyerek başarılı olacaklarına inanıp,
" İsteyip de alamayacağımız futbolcu yok. Hepsi gelmek istiyor " hamaseti ile camialarını morallendirdiler. Ama bir yenilgi ile faka bastılar ve bunları neden yaşadıklarını hala anlayabilmiş değiller. Bu yüzden Fenerbahçe'de emirler 'geriye adım; marş marş' şekline dönüştü.
Zico ile devam edip-edemeyeceklerini bile açıklayamıyorlar. Dillerine doladıkları 'kurumsal' ifadesinin yanından bile geçmedikleri belli. İki senedir çalıştıkları teknik adamın, önümüzdeki sezonlarda kalıpkalmayacağı konusunda hala düşünüyorlar. Bence kararlarını verdiler ama,
" Yok, bu iş tamam. Teşekkür ederiz " bile diyemiyorlar.
Muhtemelen birkaç hoca ile görüşüyorlardır. Henüz hiç biri ile tam olarak anlaşma zemini de bulamadılar. Bu yüzden Zico onlar için cankurtaran simidi. Baktılar eller buluşmuyor,
" Hoca gel, devam ediyoruz " diyecekler.
Plansızlıkları buradan belli... Birkaç alternatif... Tercih nedenleri nedir? Sözleşmelerinin bitmiş olması, yabancı olmaları, Fenerbahçe'yi tercih edecek sözleşme rakamını kabul edecek düzeyde bulunmaları... Ya teknik değerler... Hücum oynatan veya savunma yaptıran veya yıldızlarla iyi geçinen veya rekabeti kavramış veya Şampiyonlar Ligi tecrübesine sahip veya genç oyuncuları bulup, parlatan.
KAFALARDA BİR ŞABLON YOK Bunlar tartışılmıyor. Önce anlaşacaklar, sonra planlarını öğrenecekler, peşinden de transfer hamlelerini yapacaklar. Yani öyle olması gerekiyor ama el sıkıştıktan sonra önüne
" Bunları alıyoruz, bunları satıyoruz " yazılı bir liste de koyabilirler elbette. Zico, Ronaldo'nun alınmasından bahsederken, Aziz Yıldırım
" Transferi bu kulüpte yönetim yapar " demedi mi?
İş; ortada fatura çıkaracakları bir isim olsun. Tercihen çok para alsın ve namı yürüsün ki ters bir şey olursa,
" Biz daha ne yapalım " desinler. İyi giderse de
" Gördünüz, hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık " açıklamasını yapsınlar. Kafalarında bir şablon yok. Varsa bile bu şablonu yaratacak hocanın peşinde değiller.
Arkalarına aldıkları sevginin, güvenin, inancın farkında değiller. Bir şeylere mahkum hissediyorlar kendilerini. Halbuki bu taraftarın istediği onlardan birlikte yürüyebilecekleri bir hedef ve bu yürüyüş sırasında inanacakları bir organizasyon.
Sakin olsunlar, açık konuşsunlar, canımızı yesinler.
Bugünkü Tüm Yazıları
Geriye adım; marş marş...
Yayın tarihi: 19 Mayıs 2008, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/19//haber,364EDEB04B334A15A59182C0DAEA0497.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.