UT
yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder.
SMS:
?UT
Akıllı ol Türkiyem!
Diğer çocuğunun önünde küçüğün boğazını kesen anne...
"Akıl dışılık" ın en uç noktası; değil mi?
Bakın olay hangi memlekette oluyor:
1. Anamuhalefet lideri, "Kraliçe'ye giderim, Cumhurbaşkanı'na gitmem" diyor. "Cumhuriyetçi, halkçı" olarak türbanlı eşe, örtülü başa karşı ama taçlı, kraliyetçi başı seviyor.
2. Başbakan'ın eşi de Cumhurbaşkanı'nın eşli davetine gitmiyor; taçlı başa da, türbanlı eşe de karşı olmadığı, zaten örtülü eş olduğu halde, "Çankaya'daki eş" e karşı.
3. Genelkurmay Başkanı Cumhurbaşkanı'na gidiyor ama eşli davete o da gitmiyor; çünkü türbanlı eşe karşı. Çünkü eşinin başı açık.
4. "Cumhuriyetçi, halkçı" partilerden bakanlık yapmış bir isim, mütevazı bir gazetedeki köşesinde, "Başbakan, erken seçimden önceki Dolmabahçe buluşmasında, Genelkurmay Başkanı'na, eşinin harcamalarıyla ilgili dosya gösterdi" diye iddiada bulunabiliyor; iki gün hiç ses çıkmıyor. Bir başka gazete iki gün sonra sorgusuz sualsiz manşete koyabiliyor; saatlerce yine ses yok; ancak öğleden sonra "Doğru değil" diye sert açıklamalar geliyor.
5. Parti kapatmada hukuki karar verecek olan, aslında diplomasiden gelen Anayasa Mahkemesi Başkanvekili, polis takibinde olduğunu söyleyip duruyor. Hükümet, yanlış anlama diyor. Medya ise, iktidar karşısındaki konumuna göre "iki taraftan birine" inanıyor, hakiki hakikat dert edilmiyor.
6. Anayasa Mahkemesi Raportörü, üniversitede türbanı serbest bırakan düzenlemeye itiraz için, "Ret" eğiliminde görüş bildirirken "ilke" den bahsediyor: "Anayasa Mahkemesi, değişiklikleri esas yönünden denetleyemez. Mahkeme kendini Meclis yerine koyamaz." Ve biz, meşrebimize göre bu "Rap. Doç."u keşfe çıkıyoruz arazide:
a) Zaten Refah'ın kapatılmasını da eleştirmiş kitabında. Aaa o zaman iktidar yanlısı!
a)ma 1: Muhalefetin ve Anayasa Mahkemesi'nin, cumhurbaşkanlığı seçimini durduran 367 meselesinde, aynı Raportör, iktidar karşısında, muhalefet paralelinde tutum almış. Aaa o zaman iktidar karşıtı!
a)ma 2: "Laiklik yorumu sivil din yaratıyor" gibi görüşü de var.
Aaa o zaman iktidar yanlısı! O yüzden AKP'nin kapatılmasına da karşıdır!
a)ma 3: Bir zamanlar, DTP seleflerinden DEHAP'ın kapatılmasına da karşı çıkmış, "Örgütlenme özgürlüğünün ihlal edileceği" gerekçesiyle. Aaa o zaman bölücü de!
Memlekette, TV dizisinde
"Maraş katliamı"na
"katliam" dendi diye ayaklanan var... Ama kimi de
"Başbağlar katliamı" diyemez. Diyenlerin çoğu ise orada yıkılan okulun 15 yıldır yerine konamamış olmasını, yoksulluğun yıkımını mesele yapmaz.
Memlekette, aynı anne, 16 yıl arayla iki kocadan iki oğlu şehit verebilir; ciddi ihtimaldir.
Ve oğulların ikisi de, haftanın belki en, belki tek
"akıllı" sözünü eden
Ahmet Türk' ün artık
"PKK Kürtlere de zarar veriyor" diyebilişini maalesef duyamaz; epey geç kalmıştır.
19 Mayıs Gençlik Bayramı, 6 yıl önce üniversitede,
"Kürtçe de eğitim olmalı" diye Rektörlüğe
"kağıttan bir dilekçe" veren 6 gence, 4 ila 6 yıl hapis cezası eşliğinde de kutlanır! Böyle gençlere bi şey emanet edilmez!
Bu ülkede, 9 gün içinde aynı tersanede ikinci işçi öldü dün. "Köylü işçiler dikkatsizlikten ölüyor" diyen "Müdür Kasım Bey" ise hala istifa etmedi; hala ülkede "İş güvenliği, işçi sağlığı"ndan o sorumlu! Bir anne çocuğunun önünde ağlayan kardeşini keser. Akıl almaz şeydir. Çıldırmıştır!
Yayın tarihi: 18 Mayıs 2008, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/18//talu.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.