GÜLBEN Ergen - Okan Bayülgen ikilisinin ekrana sürdüğü Sürpriz adlı şov programının öncelikle "zamana" ihtiyacı olduğunu söyleyerek başlayayım. Belli ki şovun "rotası" ve "hedef kitlesi" tam olarak belirlenmiş değil. "Kervan yolda düzülür" misali ilk birkaç programa izleyicinin göstereceği tepki ölçülerek, şovun gerçek çerçevesi çizilecek. Ama durum asla ümitsiz değil. Kanal projeye sahip çıkıp, arkasında dursun, yeter. Gülben Ergen'in sıcacık, samimi bir ekran yüzü var. Hem konuklarıyla hem de ekran başındakilerle nasıl "ilişki" kuracağını iyi biliyor. İlk programın "sürpriz" konuğu Okan Bayülgen'in de desteğiyle ilk geceyi fazla hasar almadan geçiştirmesini bildi. Ama gelecek hafta yanında Okan gibi bir lojistik destek subayını arar mı, aramaz mı bilemiyorum. Hazır yeri gelmişken, Okan'ı ekranda görmeyi özlediğimi fark ettim. Sanırım benim gibi düşünen çok sayıda kişi var. İmajını bir yıllığına nadasa bırakması bile Okan'ın televizyon işini ne denli iyi kavradığının açık bir göstergesi. Ama "Sürpriz" için daha fazla kafa yormaya ihtiyacı var. Zira bu program iki dans figürü ve üçbeş "ev yapımı" oyun ile kurtulmaz. Hele bu teknik aksaklıklar ve trafik karmaşası devam ederse, işleri hepten zora girer. Bu arada programın konukları arasında yer alması gereken Mehmet Ali Erbil, alt yazılarda Hüsnü Şenlendirici'nin adının kendi adından önce yazılmasına tepki gösterip, programa katılmaktan son anda vazgeçmiş. Okan, ikna etmek için Mali'nin otomobilinin önüne filan atlamış diyorlar. Sonra da mecburen Mehmet Ali'nin yerine konuk koltuğuna oturmak zorunda kalmış. İşte ben "sürpriz" diye buna derim!
Bugünkü Tüm Yazıları
Sürpriz diye işte buna denir
Yayın tarihi: 16 Mayıs 2008, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/16/gny/haber,F8FC52DE86CC4F388937A2437C9FE3F2.html
Tüm hakları saklıdır.