Galatasaray, Sivasspor galibiyetinden sonra zaten şampiyon olmuştu. Gençlerbirliği Oftaş maçıyla da resmen ilan etti.
Ligde ceza dolayısıyla 6 maçı seyircisiz oynamış, yabancı futbolcularından verim alamamış, Karl Heinz Feldkamp ile sorunlar yaşamış, son altı hafta teknik direktörsüz kalıp, kalan maçlarda başkan ve menajer dahil adeta bir komite tarafından yönetilen bir takım 79 puan topladıysa takdir etmemek mümkün değil. Kendilerini bu hak edilmiş başarılarından dolayı kutluyorum.
Fenerbahçe ile ilgili bu güne kadar çok yazılar yazdım. Zico'yu iki senedir sürekli eleştiriyorum. Fenerbahçe ligi 4'üncü tamamlayan Sivasspor ile aynı puana sahip. Şampiyon da olsaydı, ligi dördüncü de bitirseydi Zico hakkındaki olumsuz görüşlerimde değişen bir şey olmazdı.
DOĞRU TEŞHİSLER YAPILMALI Bugünkü köşemi Beşiktaş ve Sivas'a ayırdım. Beşiktaş son hafta üçlü averaj sayesinde UEFA Kupası'na katılma hakkı elde etti.
Bu son Oftaş yenilgisiyle en kötü 3.'lük şansını dahi çok zora sokmanın ardından yaşanan büyük moral bozukluğuna rağmen mücadeleyi sonuna kadar bırakmamanın bir teselli mükafatıdır. Önümüzdeki sene başarılı olabilmek için doğru teşhisler yapmak gerekir. Günümüz futbolunda her sene değişen teknik direktör ve futbolcularla bir sistem oturtmak, istikrar yakalamak mümkün değildir. Beşiktaş senelerdir bu yanlışın faturasını ödüyor. Ayrıca bir önemli konu daha var. Futbol bir ekip oyunudur. Eğer sistem oturmamışsa, takım kopuk futbol oynuyorsa, baş ağrıtan saha içi arızaları varsa yıldız kabul edilen oyuncu asla kurtarıcı olamaz.
İşte iki örnek: Bobo ve Holosko . Yönetim, teknik heyet ve Beşiktaş medyası için Bobo ülkemizdeki bir numaralı santrfordu. Ben kesinlikle aynı görüşte değildim. Çünkü Bobo'nun oyunda devamlılığı yoktu. Sistemi işletecek varyasyonlar yapamıyordu. Sadece gol becerisi vardı. Bobo'nun bu seneki performansı da ortada. Holosko transferinden sonra Beşiktaş'ın şampiyon olacağına inananlar daha da fazlalaştı. Holosko genç ve yetenekli bir oyuncu. Ama daha çok eksikleri var. Daha bir yıldız futbolcu değil. Üstelik yıldız da olsa unutulmamalı ki başarı takım oyunundan ve istikrardan geçiyor. Bu seneye bir örnek Barcelona'dan vereyim. Güçlü bir kadroya sahipler. Messi gibi büyük bir yıldızları var. Ama bu sezon La Liga'da da Şampiyonlar Ligi'nde de hedefe varamadılar. Beşiktaş yönetiminin yapacağı iki önemli icraat var.
Ertuğrul Sağlam ile devam etmek ve transfer politikasında doğru hamleler yapmak.
SİVASSPOR BÜYÜK İŞ YAPTI Şampiyonluk şansını büyük bir azimle son haftalara kadar kovalayan Sivasspor ligi 4. bitirdi.
Ama kapasitesi sınırlı kadroyla, üstelik başta Balili olmak üzere çok sayıda önemli oyuncularından uzun süreler yararlanamamalarına rağmen 73 puan toplamaları çok büyük bir başarıdır . Sivasspor'un kadrosunun yetersizliği üç büyüklerle yapılan kritik maçlarda ortaya çıktı. Ama bunun dışındaki karşılaşmalarda Sivasspor çok başarılı oldu. Teknik direktör Bülent Uygun'un kadronun yapısına uygun basit oyun modeli bu başarıda çok önemli bir pay sahibiydi. Oyun disiplini, kontrollü anlayış ve oturmuş, geride genişlik bırakmayan bir alan savunması. Lige renk ve heyecan katan Sivasspor camiasını kutluyorum. Bu performanslarının önümüzdeki senelerde de devam etmesini temenni ediyorum.
Yayın tarihi: 13 Mayıs 2008, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/05/13//haber,F3A9953DC3384273BF6128344F75CED0.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.