Merkez sağcılar da 'Zeytin Dalı' peşinde!

Türkiye'nin merkez sağcıları 2002 seçimlerinden bu yana hep o eski günlerin özlemi içinde.
Yeniden o eski "şaşaalı iktidar günleri"ne dönmek için de denemedikleri yol kalmadı. Ama hiçbiri AK Parti karşısında başarılı olmadı.
Daha ilginci 22 Temmuz 2007 seçimleriyle merkez sağ tarihinin en büyük çöküşünü yaşadı.
Bu gerçeğe rağmen merkez sağın iki partisi de yoluna devam ediyor. Ancak hala toplumda karşılığı olabilecek ve dalga yaratacak bir çıkış bulunmuş değil.
Ciddi bir tıkanma yaşandığı kesin.
İşte merkez sağın iki partisi içinde son haftalarda yoğunlaşan "birleşme" görüşmeleri bu tıkanmayı bir nebze olsun açma çabası.
DP'nin genç genel başkanı Süleyman Soylu ile Anavatan'ın "tecrübeli" genel başkanı Erkan Mumcu'nun sık sık ve "gizli" buluşmalarının nedeni de bu.
İki genel başkanın bu hafta içinde nasıl bir çıkış yapacaklarını hep birlikte göreceğiz...
Ancak, bu noktaya gelmeden iki parti kurmayları arasında bir süre önce gündeme gelen ilginç bir siyasi arayış formülünü anlatalım.
Formül bildik bir formül: "Zeytin Dalı..."
Bildiğiniz gibi "Zeytin Dalı" projesi İtalyan sol partilerinin seçimlerde yaptığı ittifakın adı.
Türkiye'de özellikle SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, bu ittifak modelini uygulamak için çok çaba harcadı ama gerçekleştirecek sol partner bulamayınca ertelemek zorunda kaldı.
Şimdi, İtalyan solcularını iktidara taşıyan "Zeytin Dalı" modeli Türkiyeli merkez sağcıların gündeminde...
Aslında bu tür seçim ittifakları Türkiye'de de zaman zaman yapıldı. En dikkat çekici olanı da 1991'de Refah Partisi, MHP, Büyük Birlik Partisi ve Millet Partisi'nin yaptıkları ittifakla parlamentoya taşınmalarıydı.
Bugünün merkez sağında yer alan DP ve Anavatan kurmayları da benzer bir ittifak yapabilir miyiz arayışı içinde. İki partinin genel başkanının da katıldığı bir toplantıda "ayrıntılı" tartışılan "Zeytin Dalı" modelinin hayata geçirilip geçirilmeyeceği ise bilinmiyor.
Ama bilinen ve tartışılan şu: Olası bir erken genel seçime veya önümüzdeki yerel seçimlere, içinde DP, Anavatan Partisi, Saadet Partisi hatta SHP'nin bile olabileceği bir ittifakla girmek...
Peki, bu proje tutar mı?
Sadece kapatma davasına rağmen AK Parti'nin hala güçlü bir halk desteğine sahip olması değil, bir araya getirilmesi düşünülen partiler arasındaki ideolojik uçurum bile işin ne kadar zor olduğunu gösteriyor.
Merkez sağ, siyasi aktörlerin yeniden hayat bulmalarının yolu, halka güven veren yeni bir siyasi açılımdan geçiyor.
Aksi halde bir süreliğine "zeytin dalı" na sarılmak çıkış gibi görülebilir ama bir "teselli" olmaktan öteye geçmez.